1
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
197
Okunma
Aşk, randevusuna geç kaldı
Ben hırsımı içtiğim çaydan aldım
Gelir sanmıştım
Gelmedi
Gelecek gibi de değildi
Bir yudum, bir yudum daha derken
Çaydanlık küstü, gitti
Ben hem aşksız, hem çaysız kaldım
Vadem her gün biraz daha doluyor
Uykularım uykusuz
Hasretim sensiz
Bir düş kırığı ömrüm
Belli ki ölüm randevusunda
Aynalar
Bakmayın öyle çaresiz
Çorak arazilere düşen yağmur tanesi gibi yalnızım
Ellerimle büyüttüğüm o sevda
Şimdi başka diyarlarda
Vurulur insan, vurulur
Hem de orta yerinden beyninin ve yüreğinin
Ölmek yakışmaz bize
Ölürken yaşamaksa işkence
Manalar da randevusuna geç kaldı
Artık her şey anlamsız
Bitti her şey, bitti dünya
Şimdi koca bir boşluk
Koca bir rüya
Ölür insan ölür de kimseler duymaz çığlığını
Belki de hiç sabah olmaz
Varsın ölsün insan
Ölsün ihanet
Hayata prangalar vurulsun
Yalancı bahar
Ve ihaneti dünden hazır sevdalar ölsün
Ölüm de randevusuna geç kaldı
Ben bir ömür bekledim
O hep gelmiş gibi yaptı
Ama hiç gelmedi
Ben hep ölmüş gibi yaptım
Ama hiç ölemedim
ETHEM BABRAK