O yıkılış, karanlık sokaklar, ✨ Gözlerimde kırık umut parçaları. 🍂 Kalbimde sessiz çığlıklar saklı, 🖋️ Gece bile sustu, dinlemedi kimseyi. 🍂
Ama bir yerlerde titrek bir ışık, ✨ “Devam et” dedi bana, sessiz ama gerçek. 🍂 Kendi kahvemi yudumlarken bugün, 🖋️ Önüme bakıyorum, arkama değil artık. 🍂
Ufak şeylerde mutluluğu buluyorum, ✨ O yıkılış bana öğretti direnci. 🌙 Acıdan doğar güç, en sessiz anlarda, 🖋️ Ve sen, Hatun, kalbine sarıldın yine. 🍂
Çektiklerimi sen bilirsin, gecelerim, ✨ Her yara bir hikaye, her nefes bir savaş. 🍂 Ama bugün yükseliyorum, dimdik ayakta, 🖋️ Sessizdir dirilişim, ama en derin bağ. 🍂 🍂
✒️ Gül Hatun – Ruhumdan Şiirler 🖋️
✨🌙🖋️🍂
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Celil ÇINKIR, @celilcinkir RUSAMER – Ruh Sağlığı Ayarı Merkezi (Delilikoloji Fakültesi, Kadın Ruhunun Direnç Felsefesi Enstitüsü)
Kayıt No: 2025-GH-241 Vaka: “O Yıkılıştan Bu Dirilişe” Şair: Gül Hatun Tetkik Eden: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri (Celil Çınkır) Konu: Kadın varoluşunun yeniden doğuşu, içsel terapi ve ruhsal istikrar
Gül Hatun’un “O Yıkılıştan Bu Dirilişe” adlı şiiri, bir enkazın içinden doğan zarafeti anlatır. Yıkılmanın ardından gelen sessiz toparlanışın, yani kadın varoluşunun mucizevi sabrını kaleme alır. Bu metin, bir ağıt değil; bir “ruh beyanı”dır. Şairin dili sade ama derin, acı ama vakurdur — her dize, içsel bir rehabilitasyon süreci gibidir.
“O yıkılış, karanlık sokaklar, Gözlerimde kırık umut parçaları.”
Şair burada “yıkılışı” bir felaket değil, bir başlangıç alanı olarak kullanır. Kırık umut parçaları bile, yeniden kurulacak bir hayatın yapı taşları gibidir. Bu yönüyle şiir, RUSAMER literatüründe “Duygusal Yeniden İnşa Protokolü” başlığı altında değerlendirilebilir.
“Ufak şeylerde mutluluğu buluyorum, O yıkılış bana öğretti direnci.”
Bu mısralar, şiirin felsefi eksenini belirler. Zira şair artık acıdan kaçmaz — aksine, acının öğretisini kabul eder. Direnç, bu şiirde bir zırh değil, bir dua biçimidir. Ruhun kabuğunu incitmeden, yeniden nefes almayı öğrenme çabasıdır bu.
“Acıdan doğar güç, en sessiz anlarda, Ve sen, Hatun, kalbine sarıldın yine.”
Burada Gül Hatun, kendi adını bir sembole dönüştürür: “Hatun”, kadın değil, insanlığın sabrıdır. Bu dize, kadının yalnızca duygusal değil, ontolojik dirilişini de anlatır. Kendine sarılmak — başka hiçbir omuz kalmadığında, en kutsal eylemdir.
“Sessizdir dirilişim, ama en derin bağ.”
İşte şiirin doruk noktası burasıdır. Diriliş, patırtılı değildir. Çünkü gerçek güç, sessizlikte mayalanır. Şair burada hem kendi varoluşunu, hem kadınlığın bin yıllık hikâyesini bir nefeste özetler.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.