1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
111
Okunma
Gidiyorum…
Arkamda bırakacak bir şeyim yok,
ne bir mektup,
ne bir fotoğraf,
ne de “bunu hatırlarsın” diye saklanmış bir eşya.
Sadece bir beyaz kâğıt,
ve üzerinde yazılmamış kaç satır…
Belki de en ağır vedalar,
sözsüz olanlardır.
Çünkü ne söylesen eksik kalır,
ne sustuysan zaten her şeyi anlatır.
Seninle yaşadıklarım —
rüzgârın savurduğu yapraklar gibi
bir an parlayan, bir an kaybolan
ama hep kalbime düşen izlerdi.
Acısı tatlısıyla,
kırığıyla bütün o anlar,
şimdi içimde bir albüm gibi sessizce duruyor.
Bir gülüşün vardı,
bir de arkasında gizlenen hüzün.
Ben o hüzne âşık oldum belki,
ya da o hüzünle anlamlıydı sen.
Kim bilir…
bazı insanlar gelir,
ama gitse bile gitmez.
Gidiyorum —
ama her adımımda senin yankın var.
Bir şarkının son notasına benziyor bu ayrılık,
çalıyor, susuyor,
ama melodisi kalıyor havada,
bitmemiş bir dua gibi.
Hatıralar taş kesilmiş yüreğimde,
dokunsam acıyor,
dokunmasam özlüyorum.
Zaman geçiyor,
ama bazı anlar,
sanki saatin tik taklarından azade,
oracıkta donup kalıyor.
Sana bir şey bırakamıyorum,
çünkü zaten her şey sendeydi:
gözlerimdeki ışık,
ellerimdeki sıcaklık,
suskunluğumun içindeki fırtına.
Bir beyaz kâğıt,
ve kaç satırla anlatılır bir gidiş?
Ben yazsam, kâğıt dayanmaz,
kalem kırılır,
ama yine de eksik kalır.
Gidiyorum,
ama sen kalıyorsun —
bir şiirin en uzun dizesi gibi,
bitmeyen, ama hep aynı yerden sızlayan.
Ve ben biliyorum,
bazı insanlar gider,
ama hiç gitmemek için…
Kadir TURGUT
5.0
100% (4)