0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
84
Okunma
Kadim Aşk
Bazı kadınlar vardır,
Bakışları derya deniz,
Gülüşü inci gibi,
Sesi bir pınarın şırıltısı gibi huzurlu,
İnsanın içine işler,
Ve insan o sesin sahibini
Hep yanında arzular.
Böyle bir kadını görünce,
İnsan yaradana sonsuz şükranlarını sunar.
Çünkü onlar,
İstiridyelerin içindeki o nadir inci taneleridir.
Ah kadın…
Ama senin bu sınırların,
Mor çiçekli kaktüsün dikenleri gibi
Batıyor bana,
Canımı acıtıyorsun kadın.
Ben seni,
Hayatını sana adayan Ali gibi severken
Sen neden Fatma gibi sevmiyorsun beni?
Sevsene beni kadın!
Bak, aşığım diyorum!
Seni seviyorum diyorum!
Haykırıyorum gökyüzüne, yeryüzüne...
Ama sonra susuyorum…
Belki de fazla konuştum,
Belki de sevgimi anlatmak isterken
Kelimelerle boğdum seni.
Belki susmalıydım,
Sadece bakışlarımla söylemeliydim her şeyi.
Ben sevmeyi hep acıdan öğrendim,
Ve belki de bu yüzden,
Sevdamın içinde hep bir yara izi taşıdım.
Sen bana gülmeyi öğretmeye geldin belki,
Ben ise seni,
Kendi yalnızlığımın gölgesinde sevdim.
Hatalıydım,
Bazen seni bir şiire sığdırmaya çalıştım,
Bazen bir dua gibi tekrarladım adını.
Ama sen haklıydın kadın...
Sevgi, sahip olmak değilmiş,
Sadece varlığını bilmekmiş,
Uzaktan bile olsa.
Yine de...
Hani çocukken Noel Baba’dan dilekler dilerdik ya,
İşte ben de bu yıl seni dileyeceğim.
Ya o getirsin seni bana
Ya da yardımcısı, akrabası kim varsa!
Ama yılbaşına daha çok var kadın,
Haydi çık gel...
Kasım ayı, kadim ayı,
Aşıkların buluştuğu ay...
Sen de gel,
Bir 17’si masum akşamında.
Ve eğer gelmezsen...
Ben yine seni sevmeye devam edeceğim,
Bir gün dönersin umuduyla değil,
Bir daha dönmesen de razıymış gibi.
Çünkü bazı aşklar
Bitmez kadın...
Sadece susar.
Ama kalpten hiç eksilmez.
5.0
100% (3)