10
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
303
Okunma
Aç pencereyi perdeyi
Aç gözlerini
Bırak dolsun
Gece gece
Gece içeri
Ne şairane andır
Ne şiirdir bu
Şiir ki tav
Çünkü
Gece gece
Gece kokar
Sessizliğe gebe düşler
Siner huzuruna gece
Gayrı
Gece doğunca güne
Ayrısı gayrısı kalmaz düşlerin
Gündüzün musibetinde istim üstündeyken
Gecenin o dişlek karanlığında
Mavi de vardır yeşil de pembe de
En azından uçsuz bucaksız düşlerinde
Üstüne giydiğin huzurdur gece
Üstüne üstlük
İç karartan o tüm ihtişamlı gizemiyle
Huzur iştiraki
Mehtaba teslimiyettir gece
Yüreciğinin sıcak iklimlere kuş göçü
Kimi düelloya tutuşur tüm pişmanlıklarıyla
Kimi tavana bakar kaybolur sevdasının gözlerinde
Kimi yavuklusuna şiir düzer kimi mektup
Kimi şarkı söyler kaybolduğu kadehlerde
Kimi kendi geleceğinin saçını okşar
Anacığından yadigâr şefkatle her gece
En çok gece çıkartır
Sevaplarını günahlarından
Gece böler yarınlarını dünlerine
Çarmıha gerer keşkelerini karanlıkta insan
Ve en çok gece kirletir terini
İnsanın insanla şehvetli sevişmeleri
Sırf bu yüzden
Yani İnsanın insanla şehvetli sevişmeleri yüzünden
Kıskançlıktan bol bol günah yazmak için
Gizli gizli gözetler ölümlü kulları
Ölümsüz Tanrı melekleri
Ne hoş
Ne heyecan verici
Ne suça teşviktir
Biz günahkârlar için bu
Uyutup mışıl mışıl
Üstüne yıldızları örttüğü’çün yalnızlığının
Bir tek geceleri bir başına kalır
Kendi kendisiyle insan
Açar içten içe kimsenin duymadığı sesini
Yani hemdemdir
Herdem insana gece
Ne kadar kara olursa olsun
Ne kadar gölgeleri hapsederse etsin
Ne kadar ölümü çağrıştırırsa çağrıştırsın
Transparandır gece
İnsanın kendi içini gösterir kendisine