0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
130
Okunma
🌙 Karyolanın Altındaki Kız
Karyolanın altıydı benim dünyam,
Gölgelerle konuşur, sessiz ağlardım.
Sobada yanardı simli defterlerim,
O yanık kokusu hâlâ burnumda, sis gibi sarmış içimi.
Küllerinden bir defter yeniden doğdu,
Yazdıkça elim titrerdi, kalem ağlardı.
Bir çocuk susar, içinden şiir fışkırırdı,
Her dizesi korkunun sessiz çığlığıydı.
Duvarlarda yankılanırdı sessiz çarpışlar,
Gecenin içinden düşerdi fısıltılar.
O evde korku, ekmek gibi pay edilirdi,
Her lokmada sessizlik, her bakışta bir yara.
Bir kedi getirmiştim eve, babama inat,
Korkuların ortasında mırıltısı bir hayat.
Kucağımda mırıl mırıl sükûnet doğurdu,
Dünya bir an susardı, ben sanki yeniden doğardım.
Ve yıllar geçti, mırıltısı kaldı içimde,
O küçük kızın kalbi hâlâ titrer gizlice.
Artık ne soba var, ne öfke, ne de o bakışlar,
Sadece ben ve içimde büyüyen o küçük kız kaldık.
Şimdi kucağımda bir kedi mırıl mırıl mırlıyor,
Ne defterime dokunabilir biri, ne şiirime...
Kimse artık kedime atamayacak elini,
Çünkü o küçük kız, sonunda kendini koruyor.
---
🕊️ Not:
Küle dönmüş sayfalardan bile yeşerir bazen hayat.
Yeter ki bir kedi mırıldansın kalbinin kıyısında…
“Küller ve Mırıltılar” gibi)
5.0
100% (6)