0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
111
Okunma

KAHVE ve UYSAL KÖLE
Kahve içerim
sabah
öğle
akşam
ve yatmadan önce
defalarca
birkaç kişilik kontenjanda olur bazen
biri
ya da birileri
uykumu kaçıracak derim
aksine
kavuşturur beni
hypnos’a
sıcak içerim
porselen bir kupada
üzerinde
sevdiğim kadının imzası varsa
kahveye ruh karışır o an
üstüme dökmediğim zamanlar
daha da sevimlidir kahve
bacaklarımı haşlamazsa
kırk yılın hatrına
daha sadık olur
hem yaksa ne olur ki
insanı en çok sevdiği de
yakar bazen
yıkar
incitir
ve tüketir
kusur
kadı kızında da olur
kusurlar
dostun değerini düşürmez
bilakis dost
kusuruyla değer kazanır
yapmacık
riyakâr değilse elbet
dosta harcanan çaba
başkadır
bazıları inatla
direne direne
silmek ister anıları
hiç olmamış
hiç yaşanmamış gibi
kendi kendine yitiş
turunç kokulu bir rayihanın
dağılışı
yok oluşu gibi olsa da
yola çökmüş bir sisin
ardındaki ışık gibi görürüm
en azından bilirim
sisin ardında bir ışık
bir umut var
umursamam
temkinle ilerlerim
kaybetmek yenilgi değil
terkedilmek bitiş de değil
aksine
bir başlangıç
yeni bir benliğin eşiğidir
belki sadece
geçici bir yalnızlığa ihtiyacım var der
hücrelerim rahatlasın diye
bedenimi ıssızlığa kavuştururum
yorgunluktan sonra gelen
o derin nefesi duyar
ve kendimi aşmanın verdiği
muazzam yabancılaşmaya
yenilmeden ayağa kalkarım
ruhumu yeniden tariflemem
restorasyon yapacaksam ruhumda
aslına uygun olsun derim
ödediğim bedelin hesabını tutmam
çünkü
sükûnet
paha biçilmez bir değerdir zaten
aklımın iflasını unutur
başımın göğe ermesini bekler
güneşin içinde gezinirim
buz tutmuş gölgemi
Kuzey Buz Denizi’ne bırakırım
neticede insandır
nevale dediklerim de olur eritmem içimdeki aisberg’i
içime dolan müziğe kaptırarak kendimi
gönüllü esiri olmam
uysal bir köleye dönüştürmem kendimi
çünkü
düş kurmayı beceremeyenler
tutunmayı da beceremezler
her adımda kayar düşerler
sendeler
tökezler
devirilsem bile
yeniden ayağa kalkarım
yeter ki devinimlerim
tüketici bir rutine dönüşmesin
denge tutumum değil duruşumdur benim
davranışlarımı zincirlemem
öfkelerimi dizginler
ve hicbir aksiyonda
kusur aramam
kaybederken oyalanmam
bir solukta vazgeçer
kurtulurum replikadan
değerlerimin saflığına sarılarak
bırakmayı öğrendim artık
hadi toparlan
kalk da bir kahve pişir kendine
yudumlarken beni düşün
dudaklarını
dilini yakma
sensizliğe attığım yabanıl çığlığı duy
Efkan ÖTGÜN