10
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
376
Okunma
Mürdüm bir sessizliğin koynunda
seninle yürüdüm
o çamlar arasındaki
incecik yolda
O sahil yolunda
adımlarımızda güveren
bakir bir aşkla
kalaylanırken an
vedalaşmak niye?
Titreşen seküler sesimle
hasretin bel ağrısını
anlatabilmeliydim oysa
Söylencenin dokusuna
hüznün mermer tozu b/ulaşırken
evsiz bir kuğu gibi dalmalıydım
gözlerinin mavi buğusuna
Aç bir süre gibi
uzuvlarımızda volta atan
kalender vefanın k/ederini
susturamaz mıydık seninle?
Ah, biz ki
başka gemilerin
kambur seferini
büsbütün durdurabilirdik
suskumuzun avurtlarında
...
Ya şimdi?
Şimdi sürçen lehçemde
sofistike bir hüznün fısıltısı
ateşini serpiyor
sıradağlarıma.
H.K.
7/10-25 Sthlm
(anlardan notlar)