2
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
200
Okunma

Seni görüyorum,
Sabahın ilk ışığında,
Pencereme konan serçenin telaşında,
Rüzgarın saç tellerimi okşayışında…
Bir an, kalbim telaşla kıpırdıyor:
Sâhi sen misin?
Seni görüyorum…
İçime, bayram sabahı elbisesini giymiş
Bir kızın sevinci doluyor.
Bilmezsin sen.
Saçları iki yana örülmüş bir çocuğun
Masumluğuyla bakıyorum sana.
Misket oyununu kazanmış
Çocuğun kahramanlığıyla
Ufacık bir gurur düşüyor içime.
Gizli, saf, kimseye söyleyemediğim bir his.
Gözlerim parlıyor, kalbim çınlıyor içimden.
Seni görüyorum…
Kiraz dalları çiçek açıyor gözlerimde.
Güneş, sanki senin adını anıyor sabahın serinliğinde.
Sen yoksun ama ben seni görüyorum işte.
Yanı başımdasın…
Elimi uzatsam,
Sakallarına değecek kadar yakınsın.
Ama değmiyorum.
Gidersin diye…
Sessizlik bile ürkütmesin seni...
Dur gitmeden bir çayımı iç olur mu?
Şöyle demli, tavşan kanı.
Sâhi, sever misin?
İçimde, iki pötibör arasındaki
Lokumlu bisküviyi yiyen çocuğun sevinci var.
Kuruyemişin içinden hep
En sevilmeyenleri ben yedim,
İyileri sana kalsın istedim.
Burada herkes en güzeli kendine ayırıyor,
Ben sana en içten olanı bıraktım.
Gidiyor musun?
Gitme desem de gideceksin,biliyorum.
Son paramla aldığım elma şekerim düştü…
Toprak oldu ya, ben ondan ağlıyorum.
Sanırlar ki gidişine yanıyorum
Yine gel olur mu?
Ve derim ki kendi kendime:
Bak, yine geldi…
Sonra gülümsediğimi fark ederim,
Kimse bilmez neden.
Hem bu sefer sana sütlaç yaparım,
Üstüne tarçın da ekerim ,seversin bilirim.
Sesin yok, ama sessizliğin yankılanıyor duvarlarımda.
Bir rüya gibi geçtin,
Ama izi kaldı avuçlarımda
Seni görüyorum…
Yoksun ama varsın.
Bir duanın ortasında,
Bir kalbin kıyısında…
Ben seni hep orada görüyorum.
Yanıbaşımda...
5.0
100% (5)