3
Yorum
15
Beğeni
4,8
Puan
137
Okunma
Önce bir dirayetle yürür insan
dizlerinde sabır,
gözlerinde taş kesmiş umutlar.
Hayata meydan okur gibi
dimdik durur rüzgâra,
her acıya “ben buradayım” der gibi.
Ama içinde birikir yükler:
söylenmemiş cümleler,
nefesi tutulmuş çığlıklar,
itiraf edemediği yaralar.
Her adımda biraz daha eksilir,
dizlerinde güç,
omuzlarında olmadık yük.
Kimse görmez
içine sızan kanı.
Ve sonra…
hiç beklenmedik bir anda,
bir bakış, bir söz,
hatta bir yaprak kadar hafif bir rüzgâr
yeter onu yıkmaya.
Sonra devrilir insan.
Ne büyük bir gürültüyle,
ne de yankılanan bir sözle.
Sessiz bir gece lambası gibi söner
kendi içinde,
kimsenin bilmediği bir karanlığa.
Devrildiğinde
toprağa değil,
kendine gömülür.
Ardında kalan yalnızca boşluktur:
önce gözlerinde,
sonra bütün dünyada.
Ama karanlığın bağrında
küçük bir kıvılcım açar,
külün içinden yükselen bir tohum
yeniden canlanan bir nefes
İnanç derler ona!
Ve insan, devrildiği yerden
tek bir nefesle kalkar ayağa,
kırıklarından umut,
dizlerinden derman sızar
Gözlerinde artık telaş değil,
cana can katan bir neşe vardır.
Çünkü bazen devrilmek,
yeni bir hayatın,
giriş anahtarıdır—
pas tutmaz asla!..
23.09.2025
22:20
Erasta AVM
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)