0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
131
Okunma
Unut demekle unutuluyor mu sahiden hatıralar ,
kaybolup gidiyor mu aniden gözlerimizin önünden.
Yoksa kalbimizin tozlu rafları arasında öylece sıkışıp kalıyor mu unutmaya çalıştıklarımız.
Bir gece çöküyor mu gırtlağına çözemediğin düğümlerin, yoksa daha fenası delip geçiyor mu sineni
Uykularından sıçrayarak uyanıyor musun ?
Yoksa hiç uyumayıp tavanın rengini mi ezberliyor gözlerin...
Karanlıktan korktuğun günleri özlüyorsun belki
o karanlığın içinden bir varlık çıkagelecek de seni korkutacak sandığın zamanları.
Karanlığın ta kendisinin sen olmadığın zamanları özlüyorsun .
Evin içinde dolaşırken yarı uyku sersemi sadece su içmeyi düşündüğün zamanları özlüyorsun.
Şimdiki zamanın ise bambaşka senin...
Artık uyku sersemi olduğunda aklına su içmek gelmiyor,
unutmaya çalıştıklarının kalbinde bıraktığı sızıyı hatırlıyorsun.
Unutmak için mücadele ettiğinde dahi hatırlayan sen, unutmayı öğrenecek misin gerçekten?
Yoksa mış gibi mi yapacaksın
Unutmuş- sevmemiş- acımamış gibi mi?
Olma-mış gibi yapmanın yükleri ağırdır zihinde.
Öyle bir Deprem etkisi yaratır ki benliğinde belki dokuz, belki de on şiddetinde.
Unutmak için çıktığın yollarda hatıraların iki elli olup yapışır yakana bırakmaz , bırakmaz ki ilerleyesin.
Tutup fırlatmak da gelmez ki içinden öyle bir yüzsüz yürektir bu.
unutması zor, unutulması ise kolay olan bir yürek...
5.0
100% (1)