18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2387
Okunma

adın
çıplak bir gülüşün tebessümünde saklıydı
sahipsiz düşlerin oynak bakışları
zemheri geceye inat dua okurdu
esamesi okunmamış daha aşk’ın
sokaklar hep bakire
kaldırımlar yosma damgasından o kadar uzak ki
günah daha işlenmemiş bile
işlendikçe kader
içlendikçe keder yazılırmış
dilinde sûkut ilmeği düğümlendikçe
hasret kangren sanki göğsünde
bende ki adın uyku
önce gözlerimden gittin
sonra gördüklerimden
yaşın
efsunlu bir kalp çarpıntısı kadar eskiydi
yağmur sularında biriktirdiğin zehirle
metruk adreslerin
kapı önü ölülerini yıkıyordun
içimize düşen saydamlıktı gece
o kadar kara ki
acıları yağdıran tanrı yaşındaydın
zaman sadece fiyakalı bir uzaklık
dokunsalar adın
acıtsalar yaşın eksilirdi
koştukça aşk’a
yaraların güzelleşirdi
bende ki yaşın yara
önce kabuk bağladın
sonra dağladın
aşk’ın
sensiz geçen zamanın aynasıydı
taradıkça intiharın saçlarını
kıvrımlar direnirdi parmaklarında
ağzımızda yaşayan ihanet
lime lime bir nefrete dönüşünce
hiçliğin gazeli okunurdu
kalbin sırrına erenler
döndükçe yaradan elinde
aşk bin defa ölürdü
bende ki aşk’ın intikam
önce aldın
sonra aldırdın…