2
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
183
Okunma

bir aşk sancısıydı yaşananlar
ay tutulması gibi bir zaman
öyle bir masal anlatacağım ki sana
inanamayacaksın
yaptıklarımı görünce
sen bile şaşacaksın
bizim hikayemizdi anlatılan
ikimizin
göç vaktini bekleyen kuşlar gibi
zamanı bekliyorum
gelip alacağım seni
olduğun yerden
sarp kayalardan, dağlardan, ormanlardan
bozkırın ortasında da olsan
gelip alacağım
olur da yeise kapılırsan
gökyüzüne bak
beni hatırla
türkülere yazdım adını
her yerde farklı söylendi
o kadar çoktu ki sevenin
anlatamam
kimi ağlattı
kimi düşüncelere sevk etti
şimdi haykıracağım seni
içimden geçenleri
susmamalıyım artık
sen özgürlüğü yaşa diye
yankılansın türkülerim
hoyratlarda
bozlaklarda
baraklarda
ben hep seni anlattım
kucaktaki bebeklere ninni dedim ben seni
sevda yağmurlarında birlikte ıslandığımızı anlattım
hangi makamda akacağını bilmediğim gözyaşlarım vardı
sevginin gölgesinde solan gülücüklerim yetimdi
boynu büküktü artık tüm çiçeklerin
biterken zaman
meraklı bakışlarını ayırmayanların gözlerinden belliydi
ter dökülmüş toprakların hikayesiydi yaşananlar
nasırlı ellerin yazdı bir sevdayı
yağmurun kokusuyla uyanırken uykudan
gecenin koynundan doğmuştu sabah
baharın yetimi gülleri
sana söylenen türküler dudaklardan dökülürken
geçmişe doğru akıp gidersin
sevişmelerin yerini hüzünler alır
unutulurken gülüşler
sessizlik hüküm sürer
dokunuşların anlamını yitirir
dönersin söylenen türküye
göğsünde gül açar mı bilmem
duvardaki sesler yankılanıyor hala
küt küt, vurdukça vuruyor
bu kalp ne kadar dayanır bilmem
sevda yakacak kadar acımasızdı
söylenen sözler çok ağırdı
alev alacak gibiydi
tutuşmaya hazırdı
kirpiklerine veda ederken gözyaşlarım
düşecekti o gece gibi
türkü sustu.
*
Mehmet Demir
8922