Erzurum sultanlara oldu seki
kim geldi kim geçti, haberin var mı peki?
Gafleti uzayanın devleti kısalır;
bilmezsek atayı dedeyi, gerisi neki?

Abdurrahman Gazi’nin üst başında
Bir rüzgâr nöbet tutar bin yaşında
Huşla çam kuşatmış hilal başında
Öyküsü anlatılır “Sultan Sekisi” taşında

Yavuzlar, Kanuniler, Muratlar
Serhat yüzlü, buğday tenli suratlar
Kurdular bu düzlüğe Otağı
Vaveyla sardı dört bucağı
Yürür kıtalar halinde
Yürür, ‘Peygamber Ocağı’
Erzurum sultanlara oldu seki
kim geldi kim geçti, haberin var mı peki?

Erzurum derbendi ulu bir menzil
Bilesin hakkı bilmeyen olur rezil
Şeytan kovmaya giden ordu
Erzurum dağından alır taş
Secdede dökerler yaş
Kıyamda alırlar baş
Şüheda rengindedir toprak
Her ruh kavi bir yaprak

Çıktın mı Palandöken’e
Allahu Ekber dağına?
Lale kesmiş yamaçlardan
Öyküler anlatılır, diyarlardan
Harcanan onca nefes
Sanma sakın bir heves
Hakka tapanlar bir millet
İbret tablosudur, tarihi seyret
Ya ne nedir, niçindir devlet,
Devlet-i ebed müddet?
Yürüyene yok zillet
Duranın hâli fetret

Erzurum sultanlara oldu seki,
kim geldi kim geçti, haberin var mı peki?
Cihad ordularında padişah bir nefer;
nizâm-ı âlem için her sefer.
Nice menzilleri kateder,
gece gündüz ordu gider;
lakin meşakkattir sefer,
kıbleye dönünce yüz,
dağ da yamaç da olur düz.

Yavuz (14 Ekim 1514)
Sert eser serhaddin yeli tuğlar semaya kalkar,
Yavuz’un sâye-i heybetinde dağlar ovaya ferman salar,
At merd ile şahlanır, gayret pusuda bekler,
Şarka müteveccih sineler seferin hikmetin söyler,
"Sabırla kısalır menzil" der taş:
"gafletle berbat olur devrân"
Ecdâdın âsârı hâlâ rüzgarlarda nakş u nişân.
Erzurum sultanlara oldu seki,
kim geldi kim geçti, haberin var mı peki?


Kanûnî (5 Eylül 1535)
Adl u nizâm eşiğinde durur padişah,
Kânunî eğilir ovaya, kavlinde sadakat,
fiilindeyse necâbet şah,
Ferman yalnız kağıt değil;
nizâm-ı âlem, dirlik ve intizamdır,
Bu sekiyi ihtiyarı dahi ittihattır,
"Tarih susmaz" der taş: "sicil, kitâb-ı ibret olur",
Atanın gölgesinde şehrin kalbi süratle vurur
Erzurum sultanlara oldu seki,
kim geldi kim geçti, haberin var mı peki?


IV. Murad (3 Temmuz 1635)
Revan’a sonra Bağdat’a uzanır şedîd bir yol,
Murad Han kurunca otağı,
bu sekide sükun bulur her kol,
Geceler boyunca çamlar uğuldar,
huşlar nöbet bekler,
Körükte kızarmış demir gibi niyetler,
Gafleti uzatanın devleti erer zevale
Dedeyi, atayı bil ki, lazım kemale
su yatağına yine buradan yol bulur,
Nizam-ı Âlem kurulur...

Erzurum sultanlara oldu seki
kim geldi kim geçti, haberin var mı peki?


M. Talat Uzunyaylalı