4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1952
Okunma

Söğüde yaslanmışım
Önümde akmakta çay
Anılara dalmışım
Semaverde demli çay
Yaşadık! Ettik mi kâr
Saçlara düşürdük ak
Her şey akar aşikâr
Ak ey ömrüm durma ak
Nasip kısmet hep bitti
Yiyip içtik biz de aş
Çok güneş aşıp gitti
Ey güneşim sen de aş
Kelebekler serazat
Çayıra çakılı at
Ölür oluruz azat
At dereye bir taş at
Yazı güzü görürüz
Faniye yaparız bağ
Bakar kördür gözümüz
Cümle tutku akla bağ
Tamah eder kanarsın
Nefis doymaz daim aç
Zaman ateş yanarsın
Kasanı sofranı aç
Hep bana der istersin
Düşmedi elinden bel
Ah of eder inlersin
Düz idi eğrildi bel
Melek tutmakta dosya
Sayar durursun bin bin
Görürsün hanya konya
Ecel atına bir bin
Para yahut davul çal
Uyanma hayale dal
Yemeğe bak olsa kal
Tutsun tek bastığın dal
Bakıp imrenelim biz
Ev araba... hele diz
Ne biz kalır ne de siz
Ne giz kalır ne de diz
Vakt olur dönmez kolu
Kırar geçirir dolu
Her bir yol ölüm yolu
Mezarlık adam dolu
Ezan çağrı icap yok
Namaz için kalkmaz el
Madem Hakka karnın tok
Sen Hakka hak sana el
Şarkılar okur bülbül
Mutlu olsun diye gül
Dikenlik insanlık mı?
Gül ol her canlıya gül
Boşuna mı bilirsin
Vücutta devreder kan
Allah emri gelirsin
Hak bilme şeytana kan
Filinle düştün dara
Hak yazmaz bahtı kara
Nefs sokar kulu zara
Deva mı al ya kara
Dört mevsim acep niçin
Ardınca koşturur kaz
Yaşamak mezar için
Dinle saz, kaz hele kaz
Çözülmez insan, bir sır
Çare mi, deniz ya kır?
Kedi tespihi mır mır
Ölmeden şu nefsi kır
M. Talât Uzunyaylalı
5.0
100% (6)