15
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
363
Okunma

dokunma...
ben kendim seçtim kaybolmayı
görünmezliğin serin koynunda
adımı unutarak yürüdüm gölgeme
ne bir iz bıraktım ne bir ses
bilerek sustum isteyerek eksildim
dokunma.....
boş yere arama beni
eksiksiz bir yalnızlıkla
tamamladım kendimi
kırığım ama yerli yerindeyim
arama.....
gülüşlerimin ardında bahar
çoktan kışa çevirdim içimdeki tüm coğrafyayı
çiçekler filizlenmez oldu gözlerimde
mevsimler bile uğramaz
gönlümün haritasında kayıp bir ülkeyim artık
susturdum...
adımı fısıldayan rüzgarı
bile isteye yürüdüm o dağın ardına
bile bile bir “lades” gibi düştüm yenilmeye
uğraşma
doğumla ölüm arasında
kaybedilmiş bir hayat var
ve kaybolduğunu sandığın yerde
belki de hayat yeniden başlar
lisanı varmış
sensizlik dediğin şeyin
bana yeni bir dil öğretti
kırık cümlelerle konuşuyorum şimdi
her harfi suskunluktan ibaret
dokunursan dökülürüm
elleme…
çünkü ben
gereksizliğin tam ortasında
gerekliymiş gibi hissetmenin yorgunluğuyla
takati kalmayan kirpiklerimi
dinlendirmek için kayboldum
Ve düşün ki
her kayboluş bir kaçış değil
bazıları bir sığınaktır
gürültüden yalandan fazlalıktan
kaybolmadım ki
ben kendime dönmeye gittim
bırak orada kalayım
kendi içimin sessizliğinde
ilk kez bu kadar
tamamım
İnayet PİRTİNİ
Siyah Beyaz Şiir