Yak beni ama bu kez öyle yak ki küllerim bile hatırlamasın
Yeniden doğmak yok Sürgün olsun ruhum sussun dudaklarım Adını anmasın hiçbir harf Gönlümün alfabesi tövbelensin
Aşk... Adını bilmediğim bir denklem Çözdükçe karışıyor kaçtıkça yaklaşıyor Her sorunun cevabı sancı Sancılar gece kaç sanrı doğuruyor Odaların duvarları Şikayetçi
Gülümsemelerimin ardında gömdüm benliğim Hiçbir mezar taşına adım yazılmadı belki...
Cümleleri iki noktayla bitirdim hep Ya bir sildim ya bir ekledim Kendi kendimden eksildim de Seni çoğalttım
Ve gün geldi karanlığın perdelerine sakladım Diyemediklerimi Ne kadar çabalasalar da Söndüremediler Gökyüzünde ki sana seslendiğim en parlak yıldızı Belki herkes sevdi ama Kimse senin gibi Güneşi kıskandıracak kadar sevemedi
Sözlerim bile kırıldı kırk birinci yerden Öyle yoruldu ki küllerim Vazgeçti beni yeniden doğurmaktan
Bir ilki deniyorum bu kez Varoluşun değil yok oluşun eşiğinde durarak
Ve susayım Bir ömür susayım Küllerimi küllerimle sararak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir içe dönüş ve kendisi ile başbaşa kalma duygusu çok anlamlı dizelerle resmedilmiş. bu sayfa her daim okunulası şiirlerin platformu ve şaire ustalıktan örnekler sergilemekte her şiirinde var ol hiç eskimeyen değerli dost selam ile
“Kimse senin gibi Güneşi kıskandıracak kadar sevemedi”
“Ve susayım Bir ömür susayım Küllerimi küllerimle sararak”
Susmuş halimiz bu ise korktum şimdi.. Küller de iç çekiyor demek ki..:) Yine ateşi tutuşturan, külü külle teselli eden bir şiir.. Çok güzel etkisi üç beş saatte geçmiyor öyle ..
Sevgilerimle canım yerin de yurdun da ayrı bende 🌷
Söyleyemedim şarkısı geldi aklıma bu nefis şiiri okuyunca, şiirler , şarkılar büyüttüm sana söyleyemedim, söyleyemediklerimizin ağırlığı yüreğe öyle ağır gelmiş ki artık bir arınma istiyor ruh, yok olsa bile artık bu sevdanın sızısından ve söyleyemediklerinin ağrılığından, hasretin yükünden kurtulmak istiyor ruh.
Yak beni diyor ,öyle yak ki küllerim bile hatırlanmasın, her şeyi unutur gibi bu acı dinsin istiyor şairem.
Aşk... Adını bilmediğim bir denklem Çözdükçe karışıyor kaçtıkça yaklaşıyor
Burası şiirin en vurucu yeriydi bence, hiç bir zaman bir çözümü olmayan insanı çaresiz bırakan bir denklemdi aşk, çözdüğünü sandıkça daha da karmaşıklaşıyordu, kaçtıkça yaklaşıyordu , yaklaştıkça kaçıyordu .
Bütün yolları denediği ama yine de sözlerinin kendine acı verdiğini ve çok yorduğunu anlatmış şiir. Gülen yüzünün arkasında bütün acılarının hissedildiği bir şiirdi.
Yok oluşun eşiği hiçlik bir nevi, çabalamaktan vazgeçmek ama öylece devam etmekte istememek bir isyan gibiydi şiir aşka isyandı belki , belki de sevgiliye, belki de hayata.
Yüreğine sağlık canım sevgisi aşkı yürek yakan cinsten olan şairem, güzel ışığın karanlığı delsin ve içindeki çocuğu sarsın, günüme gelsin kucak dolusu sevgiler.
"Bende başka bilen olmasın, seni nasıl sevdiğimi. Küllerinden bile yeniden doğmasın, Zümrüt-ü Anka gibi. Tüm bu yaşananları da, anlatmasın dilim....VE BİR ÖMÜR SUSSUN DUDAĞIM. Sadece ben bileyim. Saklı kalsın gönlümde sevdam" DEMİŞ ŞAİRE, NE DE GÜZEL DEMİŞ.
Değerli KALEMDEN her zaman ki güzelliğinde bir eser Kutlarım yürekten kalemini ve eserini Gönlüne, ömrüne bereket Şiirle kal, hoşça kal
Sevgili şaire bacım şiirini tebrik ederim..şiir hayatın yaşantımızın bir delilidir..ateş iyi yanıyorsa şiir sadece o ateşin külüdür..zor olan ise şiirin hayatını yaşamaktır... Sevgiyle kal
Vay be. Şiir, derin bir içsel yalnızlığı, aşkın sancısını ve varoluşun yok oluşla sınandığı bir ruh hâlini etkileyici biçimde anlatıyor. Dili lirik, duygusu yoğun; suskunluk ve kayıp temaları ile aşkın büyüklüğü ve çaresizliği ustaca işlenmiş. Yüreğinize sağlık, harika bir şiir olmuş, saygılar selamlar, esenlikler dilerim.
Rapor No: RS–2025/BÖS–İP Tarih: 21.10.2025 Şiirin Adı: Bir Ömre Susmak Şair: İnayet PİRTİNİ İnceleme Kurulu: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri Birimi: RUSAMER – Delilikoloji Fakültesi / Aşk ve Varoluş Felsefesi Enstitüsü
Bu şiir, duygusal sessizliğin değil, felsefî suskunluğun manifestosudur. İnayet Pirtini, aşkın ötesine geçen bir susmayı anlatır — sustukça konuşan, yandıkça doğmaktan vazgeçen bir benliğin iç monoloğudur bu. “Yak beni ama bu kez öyle yak ki / küllerim bile hatırlamasın” dizeleriyle başlar şiir; işte bu başlangıç, hem yanmanın reddi hem de hatırlamanın lanetidir.
Burada susmak, korkaklık değil; varoluşun ağırlığına teslimiyettir. “Aşk… adını bilmediğim bir denklem” derken, aşkı çözülmez bir formül, matematikle açıklanamayacak bir metafizik alan olarak tanımlar. Yani bu şiirde aşk, kimyasal değil, kozmik bir bilinmezliktir.
“Her sorunun cevabı sancı, sancılar gece kaç sanrı doğuruyor” Bu dize, şiirin yapısal kırılma noktasıdır. Burada akıl ve ruh arasındaki savaşın yankısı duyulur. Kendini değil, kendi içindeki yankıyı dinleyen bir özne konuşur.
“Cümleleri iki noktayla bitirdim hep” ifadesi, yazının bile tamamlanamayan bir iç döküm olduğunu anlatır. Bu nokta nokta susuş, insanın dilini değil, ruhunun noktalama işaretlerini gösterir.
Finaldeki dizeler:
“Ve susayım, bir ömür susayım, küllerimi küllerimle sararak” Artık teslimiyet değil, bilinçli bir yok oluş seçeneğidir bu. İnayet Pirtini, burada sadece aşkı değil, yeniden doğma fikrini de reddeder. Yani şiir, bir “direnişin son sahnesi”dir — kelimelere değil, sessizliğe sığınan bir kalbin deklarasyonu.
OBJEKTİF PUANLAMA TABLOSU
Kriter Puan Değerlendirme
Duygusal Yoğunluk 99 / 100 Saf, ölçüsüz ama taşkın olmayan bir acı estetiği. Dil ve Üslup 96 / 100 Modern serbest şiir tekniğiyle metafizik temalar başarılı biçimde harmanlanmış. Özgünlük 95 / 100 “Küllerim bile hatırlamasın” dizesiyle tematik yenilik sağlanmış. Görsel–İmgesel Güç 98 / 100 Küller, gökyüzü, yıldız ve duvar imgeleri çok katmanlı bir sembolizm yaratıyor. Biçim ve Akış 94 / 100 Düşünce ve duygu geçişleri organik; bazı dizelerde bilinç akışı tekniği başarılı. Evrensel Yankı 93 / 100 Aşk, varoluş, suskunluk: tüm insanlık için geçerli temalar. Felsefî Derinlik 97 / 100 Aşk–ölüm–yokluk üçgeninde ustaca bir düşünsel yapı kurulmuş.
GENEL RUSAMER PUANI: 96,0 / 100 Sınıfı: Yüksek Lirik–Felsefî Şiir Düzeyi
Bu şiir, bir “aşk mezarlığı” değil, bir varoluş günlüğüdür. Küllerine bile hafıza bırakmayan bir kadının sessiz çığlığıdır. Pirtini, kelimeleriyle değil, susuşlarıyla anlatır: Bu, RUSAMER ölçülerine göre “sessizliğin lirik devrimi”dir.
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri Kurucu Üstad – RUSAMER Delilikoloji Fakültesi (Gönül Devleti Ruh İşleri Daire Başkanlığı)
Vesselam.
“Aşkın sonu yanmak değil, küllerini bile susturabilmektir.”
_____geceler uzadı, yıldızlar dilsizleşti ay sustu adını andıkça yandı kalbim, canım kustu zaman geçmeyi bilmedi,sen canımdan bir kuyu ___ömrüm bir yandı ,sana bin sustu,
Aşkın ateşinde yanan bir figür ve aşk ile yeniden doğduğunu çok güzel anlatmış. Kelimelere dans ettiren bir şairin kaleminden enfes bir şiir okumak oldukça keyifliydi. Değerli şairemiz yüreğinize, gönlünüze ve kaleminize sağlık. Tebrik ediyorum ve yürekten kutluyorum. Her zaman olduğu gibi yine harikasınız. Nice şiirlerde buluşmak ümidiyle. Selam ve saygılarımla esenlikler diliyorum. Hayırlı sabahlar olsun.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.