2
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
263
Okunma
Eskiler dile gelince yenilenirmiş... :)
.
.
.
.
Ne aradığım yollar ne dolaştığım sokaklar
Ansızın çıka gelir
Döker saçlarını
Bir kuş gibi bahar
Gölgecil keyfinde
Sevdiklerim de öyle
İçimden düşüyor
Tutarsa ne ala birer birer göçüp gidiyorlar işte
Aylardan bilmem ne
Günü boş vermişiz ikimizde
Gel diyor
Son baharımız adamım
-Sadece gül
-Rengi olmayan hani o yanaklarında açan
-Gül
Hasret dediğin hüzzamdan anlar
-Olsun kül
Dinlendi günbatımı
Sülüklü Göl kıyısında
Ufkun suçuymuş gibi
Seçti ayrılığı düştü uzaklara
-Bak! Tutku soymuş koca ormanı
Ölgün yapraklar sesleniyor bastıkça
-Sen Sonbaharı giyinmişsin be adamım
-Gideceğin yerin önemi vardığın yerin değerindendir
Aslın da
Peyke uzanmış
Şarap öpüşlü kadın
Eski bir tat dudaklarında
İçiliyorum
İlişiyor us
Yana yana
Gece aştı
Sıyrıldı penceresi
Düştü renkler
Açtı ayın görünmeyen yüzü
Bedenleri boş verin
Öykü nü
Soyundu ılık sözcükler
Cümlesi açık derinlere değin seslerin
Daldı zaman
Gözlerimiz de
-Bak dedi; Güneş
-Hayat sürecek üstümüze…
-Sımsıkı, sarıl bana yine.
.
.
.
.
www.youtube.com/@cloudsancy9663
5.0
100% (7)