.
.
.
Kendini hatırlat dedin bana
Hatırlat
Sen on yıl diyorsun
Ben yüz yıl

Alnın yol tutmaz çizgileri
Bir tarih yazgısıysa
Git gide derinleşiyor yaşam izleri
Ben nereye gidersem gideyim
Kalp olmuyor seferi

Seyyar sevdalarda satılmış bir kaç gönül meselesiydim
Nisanla bir olup yağdım
Uzaklarda bir ayyaşın yanağına
Yarım bırakılmış eski bir şarabın nahoş tadıyla

Kimse bilmeyecek!
Bir söğüt yaprağından sana eğildiğimi
Eğilip uykulu gözlerini öptüğümü
Güneş doğmadan
Sessizce akacak nehrin suları
İçim taşacak
Eflake ser çekmiş gümüş sumrularla
Bir denizin koynuna usulca sızacağım
Çemberine oyalanmış kaya efkârıyla
Çarpıp darmadağın olacağım

Sana olan özlemi mi dalgalarla yüzdürdüm
Kumsalın denizle sevişme nakaratı oldum
Çakıl taşlarında köpüklerle koşup koşup
Yoruldum

Kaç bahara yamalandım
Kaç fırtına artığı bulut diktim göğe
Yağmur yağsın diye
Hatırlamıyorum
Ne kadar çok zaman geçti
Aradan

Defalarca kaybettim kendimi
Kaybedildiğim gibi
Yüzünde sırıtan yaşlarla buldun beni
Ben bir an olarak kalmıştım
Öylece yaşlanacakdı zaman sende

Ayaz katresi gözlerini devirip
Umudun soğuyan ayaklarıyla
Uzaklarıma nasıl gittin diye sorma
Öylece yaşlanacakdı zaman
Senin için de...
.
.
.
www.youtube.com/@cloudsancy9663