4
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
200
Okunma

Bir annenin rahmine düşen
Hayat bulan bir ruha
Giydirilir bir beden elbisesi
Belki insan, belki hayvan..
Beden büyür ruh da onunla
Olgunlaşır gelişir zamanla,
Allah’ın bir lütfudur yaşam
Belki bir böcek, belki bir koyun,
Belki bir tilki, belki bir eşek,
Belki bir sırtlan, belki bir arslan…
Belki meyve veren bir ağaç,
Belki hayat taşıyan bir ırmak,
Belki çılgınca koşan bir küheylan,
Belki gözleri ömre bedel bir ceylan…
Bak ve gör ne çok şey yaratmış
En büyük olan Yaradan.
Seni ise ayrı bir güzellikte yaratmış,
Her şeyi sana hizmetkâr kılmış.
Eşref-i mahlûkat denilen insan
Bir bak hele, senin emrine verilmiş
Tüm canlılar itaat ederken Yaradan’a,
Sen utanmadan isyan edersin ona.
Ağaçlar meyve verir, koyunlar süt,
İtiraz etmez eşek, taşır yük.
Tavuklar yumurtasız bırakmaz seni,
Güneş doğar, ısıtır, aydınlatır seni…
Hayat verir her şeye,
Hay olan Allah.
Cennetten kovulup ceza olarak
Dünya denen yere gönderilen
İlk insan Adem ile Havva
Atıldığı yer bir nevi ceza evi.
Aşık olduğumuz dünya,
Aslında kaybedilen cennetin
Yeniden kazanılması için
İmtihan edilen bir sahne.
İnsan, yaratılanların en şereflisi,
Dünya sahnesinin başrol oyuncusu.
Ama rolünü anlayamamış,
Kötü bir oyuncu gibi davranır.
Sahneyi yıkma sevdasında,
Dekorları yok etme uğraşında.
Oysa yönetmenin verdiği rolü
Hakkıyla oynasa,
Sahne güllük gülistanlık olurdu.
Ama o kendi senaryosunu
Kendisi yazıp oynamakta.
Ve bu kanlı senaryo…
Hiç bitmeyecek gibi..
Paşaoğlu
18 Ağustos 2025
5.0
100% (7)