Geceye düşmüşüz yine,
Ay, yaralı bir kuş gibi süzülüyor üstümüzden.
Dikenli tellerden geçer gibi
Adını anıyorum usulca…
Hapisteki dostlara selam yollar gibi.

Toprak susuz,
Ekmek bayat,
Yürek… hâlâ sanık sana.

Sokak aralarında çocuklar,
Dizlerinde kan, gözlerinde gülüş,
Biliyor musun,
O çocuklar bile anlıyor bizim hikâyemizi.

Yazılmamış mektupların,
Yakılmamış ağıtların var içimde,
Ve sen…
Düşlerimin en asi türküsüsün hâlâ.

Bir yanımda memleketin rüzgârı,
Bir yanımda karakol diplerinde bekleyen soğuk,
Yasak kitaplar, gizli defterler,
Adını saklamış sokaklar var.

Dağlar hâlâ uykusuz,
Ne zaman sevsem,
Kör bir kurşun düşüyor pencereme.
Ve ben,
Bütün yasaklara inat
Hâlâ sana ve bu toprağa yeminliyim.

Gözlerin…
Bir zindan kapısının paslı anahtarı gibi,
Açarsam,
Hem seni bulacağım
Hem özgürlüğü.

O gün geldiğinde,
Senle yan yana,
Yaralı dağların omzunda
Memleketi kucaklayacağız.