12
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
295
Okunma

Neferiydi ölgün günün hükmünü veren güneşe teğet geçen yürekte saklı aşk ve muhabbet.
Sönmedi gitti hani suskun günde aşkla devinen zümreler kimi zaman nehir yatağında uyuyan gölgeler.
Maviden damlalar bahşetti Yaratan
Ve aşkı yarattı ansızın.
Bir kefaletti
Bir keramet
Bir asaletti aşk hele ki
Dokundu mu Rabbine.
Tefe kondu zaman
Zımba misali yürekler
Aşkın kanatları kırık kimi zaman
Kiminde kindar düşler besleyen
Yorgun rüzgarda asılı saçlarım
Uçları kırıktı işte
Tüm sıfatların
Saçıma ekilen hüzün gibi
Rahmetin ocağına aşkla odun attım.
Resimler çizildi
Masum çocuklar ve masallar.
Suretler ç/alındı
Aşkla yıkanan yüzler
Bazen yok olup giden yüzsüz mevsimler
Yüksünendi aşk
Yutkunan varlığı.
Yoksundu yürek
Ne zamanki anmadı Mevla’sını.
İklimler doğurgan
Kadın gibi tabiat ana
Asla yan gelip yatmadı
Bunca yalan tuzağında
Aşkla inatlaşan iblise uzatmadı da elini
Ve tanınan v/akit dolmadan
Zuhur etti nefesi nefsin
Ölümüne sevdi insan
Öldürdü nihayetinde içine sızan iblisi.
Aşkla kaykılan evren
Aşka hürmeten
Kimi zaman kazan kaldıran hüzün
Devasa ırmaklarda
Elyaf sevinçlerle içli dışlı yürek.
Bir güldü bir ağladı insan
Rahmetin bam telinde
Ç/ağladıkça ç/ağladı
Akasya gölgeler
Salkım söğüt revnak gezegen
Şerh düştü kimi zaman:
Önce aşk sonra özleme
Hala da çözülmedi denklem
Oysaki çoktan çözülmüştü diz(e)leri şairin
Yanmaya meyyal
Yaktı cebinde kalan son kibriti
Nihayetinde feri söndü gizemin.
5.0
100% (12)