2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
149
Okunma
Sen onu sevmedin;
sen, onda yanarken küllerin dilini sevdin.
Çünkü gerçek aşk,
yüreğin içine yavaşça gömülen bir mezar taşına
kendi adını kazımak,
kefenini sevdiğinin ellerinde
gül kokusuyla biçtirmektir.
Öyle bir sevgi vardır ki;
aşk diye içine çöken lanet,
en derin yarayı onun açmasını diler senden.
Yaraya bile ihanet etmezsin;
çünkü elindeki bıçak
ancak onun avuçlarında hüküm sürer,
ancak onun teninin buğusuyla
acını uyutabilir.
Sevda,
bir vedanın üzerine kapanmış
titrek bir dua gibidir;
insan ne tam gidebilir,
ne de kalabilir.
Gidiş, kanayan bir dua;
kalış, suskun bir cenazedir.
Sen onu sevmedin;
bir ömrü ona adama ihtimalinin
zehrini sevdin.
Kendini yitirmeyi göze aldın,
çünkü onu buldukça
kendini daha çok sevdin.
Aşk dediğin,
gönüllü bir yanışın en kırmızı perdesidir;
ve o perdede,
kendini en çok bulduğun yer,
ateşin tam kalbidir.
~Medine Duran
5.0
100% (6)