Niçin gidersin böyle fırtınalar kopuyor
Rüzgar yolunu sapmış
Saat geçmek bilmiyor
Çalacak bir kapım yok kimseler duymuyor
Ah sen gitme yavrum
Ben kalam el yerine

Sigaranın dumanını nefesim çekmiyor
Koydun beni hasretinle
Gözyaşlarım dinmiyor
Ah sen gitme yavrum
Ben kalam el yerine

Menevişlenmiş yine yollar
Nereye baksam sen
Ne yana dönsem sen
Bir vakit geliyor sonra
Günlerin geçmediği yine
Yalnızlık sersem bir tokat gibi vuruyor ellerime
Tutacak bir el, çalacak bir kapı kalmıyor
Bir yudum su gırtlağımda deniz oluyor mesela
Bazen soruyorum kendime niçin gitti diye
Bir kedi bir bakırı oynatıyor
Sonra
Sonrasını unutuyorum

Niçin gidersin böyle fırtınalar kopuyor
Rüzgar yolunu sapmış
Saat geçmek bilmiyor
Ah sen gitme yavrum
Ben kalam el yerine

Karabasan gibi çöküyor kuşluk vakitleri yüreğime
Oturup kanepenin köşesine seni düşlüyorum öyle zamanlarda
Buğday başakları yüzüme çarpıyor
Bir kartalın yılan gördüğü anlarda açtığı kanatları oluyor kollarım
Sonra
Sonrasını unutamıyorum
Ah sen gitme yavrum
Ben kalam el yerine

Ah !
Sen gitme
Yavrum
Ben kalam
El yerine