Vakitli vakitsiz
kepazeleşirken
gölgesiyle bakışır
sinsileşir
kabalaşır
serkeşleşir
göbekleşir
aylak maylak dolaşır
takla üstüne takla atar
diyar diyar kapışır
kaçık benliğiyle keçeleşir
hevenkleşir
kadavralaşır...



Her bir keş
öngörüsüz
destursuz
duyduk duymadık, demeden toplaşır
aval aval bakışır
züppe züppe yanaşır
ilmek ilmek gülüşür...


İçindeki puşt
hepten puştlaşır
katır katır kartlaşır
yaslı dünyanın böğrü, ah
bir başka ütopyalaşır
uçkuruklu düşlerinde
hayali yakamozlar yarışır
cennetin gözlerinde
özlem kamaşır…


Meğer bütün aylaklar
bütün hergeleler
pezevenkler
dünden önce haberdar
toplaşır
alkışlar alkışlar alkışlar
fırsat bu fırsatken
belalılar helalleşir
ellerin kanı daha da taşlaşır
terli koklaşmaları
gitgide yoğunlaşır...


Heyhat
bulut dayanmaz leş kokusuna
yağmurunu çar çabuk alır
pak bir diyarın peşine düşer...


Toprağın susuz bağrında
yalvar yakar bir orman
börtü böceğiyle
yanar yanar yanar ah...

Külleri mi?
kalbi olanın gözlerine savrulur.


Anlıyor musun, ey?
mazgallar
mantıksızlığın kalesi
hüküm tiryaki
zehiri mitsiz
diploması pervasız
ve kamburunda böğüren
çırılçıplak bir unutuş
seni, beni susturur...


Ve
her vakur okuyanın
görenin
konuşanın
canına okur, ah...




H. Korkmaz
Aug 2025 Sthlm