0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
128
Okunma

Durduk yere senden nefret edenleri tanıyor musun?
Senin gülüşünden bile rahatsız olanları...
İçten içe yandıkları halde dostmuş gibi bakanları,
Hayat bu, her güzelin peşinde bir gölge var,
Ama sen ışığını kısıp da onların karanlığına mı kalacaksın?
Sahip olduğun ne varsa senin imzanı taşıyor,
Düşlerin, duaların, sabrınla ördüğün yollar...
Ne istiyorsun? Belki sadece huzur,
Belki de bir gece başını yastığa koyduğunda
Vicdanınla aranda hiç susmayan bir barış...
Hayatına göre neler yaşıyorsun bir düşün...
Yüzünde gülümseme, içinde fırtınalarla yürüyorsun,
Sana “kolay” diyenler senin yolunu bilmez,
Her gözyaşın bir sır saklıyor içinde,
Ama sen hâlâ dimdik duruyorsun, ne büyük zafer!
Her şeyi fethetmek için neyi görmüyorsun?
Belki de sadece kendine inanmayı...
Kendini seçmeyi, kendini anlamayı...
Oysa herkesin savaşında önce kendiyle bir savaşı var,
Kazandığın her gün, senin kalbindeki zaferdir aslında.
İnsanların her dediğine mi inanıyorsun hâlâ?
Onlar konuşur, çünkü susmak cesaret ister,
Kimin ne dediği değil, senin ne bildiğin mühim,
Kulağını değil, yüreğini aç dünyaya,
Çünkü kalbin neyi duyarsa, seni oraya taşır.
Şimdi şöyle otur ve düşün biraz...
Elini vicdanına koy, rahat mı? Öyleyse huzurdasın.
Unutma, yastığa baş koyunca içi rahat olanı Allah korur.
Ve kendinde de, herkeste de bir kurt var içinde
Ama kimse bilmez: O kurdu besleyen de, dizginleyen de sensin...
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (2)