11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2291
Okunma

Sessizliğin sustuğu yerdeyim,
Bil ki yalnız değilim, gözlerinin içindeyim
Saçlarına dokunan rüzgârın peşindeyim
Yüzüne düşen yağmur damlasının izindeyim
Gece mavisi düşlerde susamış yüreğim
Asi bir üveyik bulutu kuşatmış gökyüzünü
Koynumda hayalini saklıyorum ejderhalardan
İçimden bulutlar geçerken sana doğru
Yanağının yokuşlarında susuz kalmışım
Önümde patlayan çığlığım susarken
Pergelle çizdiğim bir küredir ellerin
Manasız kalmış boşluğunda yüreğim
İlk defa sorgusuz sualsiz girdim gözlerine
Bakışında kanatlanan bir kuştu gözlerim
Şimdi otur başucuma nazenin çiçeğim
Sana değdi bir tek parmaklarım
Dokunurken saçlarına rüzgâr misali
Estim usulca dağlarına kuşlar misali
Vadisinde kanarken güllerin aşk rengi
Sadece sen kal göğümde yıldız gibi tek.
Bana bırak düşlerimi sana esirken kalbim
İçindeki yolcuya selam götür giderken benden
Yakamozlar parlasın sana benzerken gece
Bir gülüşün hatıra kalsın senden geriye
Birde duvarlarda gölgen
Ne çok anı kalmış bu deniz kenarında
Denizden Mersine bakmak gibi
Sana bakmak öyle derin, öyle mavi
Sana bakmak öyle yorgun, öyle deli
Ellerinden su içer gibi
Öyle güzel gül misali
Bana Mersin kadar yakın
İstanbul kadar uzak durma
Son defa yüreğin konuşsun
Öyle sev seveceksen…
Bir nehir gibi sessiz ve umarsız
Öyle git gideceksen
Yoksa bitsin bu hikâye, bitsin bu şiir
Sen varken çekilmiyor yalnızlık.
Sen karşımda dururken çekilmiyor hasretin.
Sigara gibi zehir
Yokluğun kadar acı bu şehir.
Bana yıldızı ağlayan geceler
Bir yağmursuz, birde sensiz zor gelir.
Yoksa bilirsin boş bir yüreğe
En güzel aşk, iyi gelir.
Aşktan başkası aşkın ilacı değildir.
Gülüşünden başkası kalbimin merhemi değildir.
Kalemimde şiir, yüreğimde ilham, türkümde sazımsın.
Kurumuş toprağıma su, çatlamış dudağıma sen lazımsın
3 kasım 2008
Hüseyin Özbay