7
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
335
Okunma

Ölümün rengini ısmarladım Tanrı’ya bir de kiremit rengi üzünçlerim ve kırılganlığım sonra da yangın merdiveninden firar etti kanatlarım: kanamaya müsait ne varsa damarımdaki övünçler ve nemi acılarımın ve işte buyur ettim sağanağı bir iniltinin esaretinde göğe dokunma isteğimle yuvarladığım alyuvarlarım nöbette iken akyuvarlarıma kırmızı melodiler ısmarladığım.
Bir konfeti yağmuru adeta balık istifi
Düşlerim
Sonsuzluğa meyyal o seyyah raks zade
Dişimin kovuğunda kaldı mevsim
Dizelerimin de bağı çözüldü ansızın
Kaydığım değildi gerçek
Kaykıldığım bilumum hurafe
Göğsümde şadırvan
Eklemlerinde şiirlerimin
Kurduğum köprüler
Gözaltındayım üstelik
Siperimde kala kaldı miğferim
Ölümün teninde iri balyalar
Övdüğüm değil sövdüğümdü
Mazimde saklı nice haylaz yenilgi
Aşkın tornistan yaptığı
Dibi su alan gemi
Bense ölü bir imge kaptan köşkünde
Muhafaza ettiğim üç beş hece sözüm ona
Adımla sanımla topa tutulduğum ömür ertesi.
Kıvançların huzmesi
Şimdi çağırdım kara meleği
Bir düşeş adeta
Bir de düz izi
Kekelediğim mevsimde
Savsakladığım neşemle
Bağdaş kurup da oturduğum uçan halı
Ne cadıydım ne Tanrı
Altı üstü izafi bir zerre
Varlığımla yoktum
Yoksunluğumdu elbet göbek adım
Gülmek ne haddime, bayım?
Önceleri sizinle hemhal
Bir şiirin gölgesine serildiğim
Kaypak düzen
Haşmetli egolar
Gece ertesi düştüğüm bir hücre olsa olsa
Hüzün bahçemde
Elyaf düşler
Meleklere zimmetliydi yeminlerim
Kekremsi sağanağın iz düşümü
Bir adım sayar gibi
Acılarımı savmak ne haddime?
Bir düşe yenik düştüm
Bir de karanlığın gözlerine
Sözcükleri yuvarladım da yuvarladım
Kondum yeniden
Bilinmezin yakut tenine
Ölsem de bir kalsam da aidiyetim nereye kadar?
Bandığım hürmetle iştigal
Bayat ekmek tadında her öğün
Geçiştirdiğim açlığım
Şimdi gitmek vardı ya, kendimden
Ebediyen
Unutulmaksa
Ummadığım kadar çabukmuş
Umarsızlığın kanatlarını çarpan insanlara serzenişim:
Sevgili bayım,
Ben sizi çok sevmiştim bir şiir ertesi
Cebelleştiğim kâbuslarım
Diri teninde aşkın
Uyruğu yokmuş hani acıların.
5.0
100% (12)