Güzeller güzeli bir prenses
yakışıklı ve iyi kalpli prens
bir gün bir yerde karşılaşıyorlar
kuşlar sevinçle cıvıldaşıyorlar
ayaklarını bastıkları yerlerden
rengarenk mis kokulu çiçekler
kıvrılarak selamlaşıyorlar

Gökyüzünde pamuk bulutlar
güneşte parıldayan yeşil yapraklar
zümrüt renkli dereler ırmaklar
geyik yavruları tavşanlar sincaplar
onların peşi sıra koşturuyorlar
her şey o kadar güzel kendiliğinden
sanki gelivermiş gibi Cennetten

Birden ansızın soğuk bir rüzgar esiyor
benizleri sararıyor, sesleri çıkmıyor
kelebek rüzgara soruyor neler oluyor
göğün ipeksi yüzünü şimşekler çiziyor
her şey ne kadar iyiydi diyor karınca
canhıraş feryat ediyor bilge meşe
yıldırımlar gövdesini kavurunca

Sevgililer ayrılıyor sebepli sebepsiz
gidiyorlar birbirlerinden sessiz sessiz
bu aşk kalıyor bir başına kimsesiz
ne kötü kalpli kraliçe ne de kral var
bilinemeyen sebepler akıllara zarar
tavşandan bi haber dağın sağırlığı
gönüllerde ayrılığın tonlarca ağırlığı...

Gülhan Çeliktaş