1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
117
Okunma
Asr-ı gurbetle kurudu harman,
Yel savurur, dal tutmaz oldu bu can.
Bir zaman bayramdıda gönlüm
Şimdi virane, şimdi ıssız, şimdi yaban
Gözüm ufukta, elim duada,
Gelse de vuslat bir hayal seda.
Yıllar yük olurken sırtıma,
Geceler uzun, umutlar kırık, aşk sağır ömür heba
Çeşme susmuş, kuyu taşla dolmuş,
Bacamın üstüne koca hüzün konmuş.
O eski sevda, o yanık türkü
Bir avuç küle, rüzgara savrulmuş.
Kervanlar geçmez oldu artık gönlümden,
Hasret çöktü en derin ezgimden.
Bir tel yalnızlıkla sazım ağlarken
Ne ses duyulur, ne gelir bir adım öteden.
Sazım elimde, türküm yüreğimde,
Yollar tozlu, hasretim yürekten hece hece.
Çınar altı boş kaldı, yarenim gidince,
Sevdalar yanar gözyaşımda gece gece.
Yaz yağmuru kesmiş tarlaları,
Kara toprak çürümüş, kurumuş dalı.
Gel hele, bi selam ver şu yaralı gönlüme,
Hasret kaldım eski bir sevda ile, asr-ı gurbette.
Şiir: Gizemce Gizemli Şiirler
5.0
100% (4)