Bir ihale açıldı, evrensel dilden,
Tarihler, mekanlar, kılıçlar ve beden.
Yayıncı mülkiyetim der, kurar oyunu,
Biliriz ki bitmez, döngüdür sonu.

Lider gelir, bin kodla donanmış,
Kuru kalabalık, ses olmuş, uyanmış.
Ama yetmez, bilir, bu kısır destek,
Kalem erbapları lazım, orduya destek.

Makineler kralı fısıldar sırrı,
İnsan bedene sinmiş algoritmanın sırrı.
Troller çıkar sahneye, programsal nefer,
Duygusuz, arlanmaz, o merkezden haber.

Ne utanma bilirler, ne bir hoşgörü,
Sadece verilen rolün ağır yürüyüşü.
Bezdirirler, yıldırırlar, sanırsın düşman,
Bilmezler ki kendileri de birer yalan.

Psikoloji bozar dalaşan her kul,
Çöp tenekesine atılan kağıtla, yol bul.
Hırs sarar bedeni, kontrol zorlaşır,
Oysa oyun kurulmuş, her şey anlaşılır.

Godio döner şehre, gözüyle izler,
Bininci kez aynı döngüyü yüzler.
Yaratılış başka, varoluş bambaşka,
Çoğalıp dağılmak, dönüp toplanışa.

Sekiz milyar birey, tek öze döner,
Sonra yeniden fışkırır, oyun devam eder.
İki seansa sığar on milyon kodlama,
Anlarız ki her şey, büyük bir programda.

Ne isyan, ne öfke, boşa yorulma,
Perde arkası dönen oyuna bakma.
Herkes işini yapar, bu tecrübe edilmiş hal,
Zamanın fısıltısı, belki de bu final.