11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
976
Okunma

med cezir
başlarken gözlerde
sözlerde biter
ikilem değil bu
derin bir sanrı düğümü
dilinde bilmediğim bir tutsaklığın
hükümsüz cezası
severek mi giderim
ödeyerek mi biterim
ölerek mi çekerim
söyle nasıl ederim
çekilmekten yorulmuş sabır
düştükçe geceye kahır
düşün olmaya kalktım
işte o an seni tanıdım
sen
gelip giden hayatım
aklın yanıbaşım
kaybolmamak için elinin çizgisinde
yeminimi dayadım tek bir söze
kalbinde ki zehirli uyku
aktıkça kollarıma
içmiştik bilinmezi
koyu şehvet
kanla yazınca dudaklarımıza minneti
sen kadar parlardım yakamozda
ruhumuzdan geçerken ay
kendi aydınlığında severdi her aşk’ı
dileklerde kaydıkça yıldız
hüznümde sen
bir travma şüphesinde boğulurdun
nevrotik acıların kenar süslü güzeli
kayıp bir dalgayım içinde
vurdukça kendini koynuma
aşk patlardı
düşerdi kıvılcımları
tan ağarırken hasret ağacına
yan sen de ağaç
kavrul sen de dal
bu sanrı
ikimizin de tanrısı…