13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1369
Okunma

kağıthane çayırında
kurban kesen eller
güvercinler uçurur
huşu içinde
istanbul da bir şenlik
vartavar bayramı…
peşkiri sarkar emektar duvardan
su çeker cezveyle maşrapaya
kuzinede gartolun kokusu
semaverde çay
sinide de diyarbekir çörekleri…
dudaklar ısırtan yüzüyle
daşom
iki dirhem bir çekirdek
yürekteki çardak
çam yeşili
yaz kış
hep
dağınık dizilmiş
plastik saksı çiçekleri gibi
oraya buraya sarkar
fırsatçı falcılar
bir avuç baklayla
gelecek umutları sular
en yanık sesleriyle
buğular çıkarıp
incil’den pasajlar
dillendirir dilenciler
ha babam
de babam
keselerinin
karnı şişer
renkli şekerler gibi etrafta
savrulmuş seyyar satıcılar
pamuk
kos
helvacılar
macuncular
albeni kokusuyla
haşlanmış mısırcılar
en fiyakalı
elma şekerciler
-ki
vartavar’dan önce
elma yemek yasak…-
dev cüsseli
camız güreşlerine
seyre dalan kalabalık
gâh nara atar
gâh ürker
beri yandan mağrip maymunları…
öte yandan yılan oynatıcıları…
kılıç yutup
vücutlarına şiş saplayıcılar
alev fışkırtan ateşbazlar
telde cambazlar
çinli sihirbazlar
arap hokkabazlar
ya hak
yek emel
icra-i sanat
niyetçinin başına
birikmiş
kısmeti açılan kızlar…
testilerle dağıtılır
bedava şarap
yürüyen fıçı olur
adamlar
atarlar birbirini
dereye
gülüşleri
ayyuka çıkar
neşe içer
yer gök
bir curcuna…
bir hengame…
yaşlı palamut ağacına sığınmış
kilime minder atmış dedeler
ellerinde yiyecek sepetleriyle nineler
çerezden tatlıya
dolmadan pilava…
surp garabet’ten getirilen
gümüş tepsilerde
kutsal helva
ve
hasır sepetlerde
kutsal sakız
dağıtan
defne başlı huri kızlar
katırların
eşeklerin
sırtında oturtulup
samandan yapılma yastıklar bağlanmış gençler
önce ateşe tutulur
sonra bir sitil su boca edilir
çıldırmış gibi kaçarken
sağa sola
nihayetinde
sona erer su savaşları
horonlar tepilmeye başlar
tulum eşliğinde
karadeniz gibi dalgalanır
halay çekenler
bakır maşrapada şaraplar
berekete
ve
sağlığa
kadeh kaldırır
atışırken
gusanlar …
gönül gençyılmaz
kâğıthane
gusan:ozan
surp garabet:muş yakınlarında manastır