0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
219
Okunma

bir sen/
yokluk ve zaman
üçlemesine
düş diye sızan,
bu rutubetli
duvarların ıslaklığına
dokuna dokuna/ alıştım.
sonra çok sonra
bütün seslere...
"...anladım ki
gelmeden çözülmeyecek
bir düğüm var içimde
koştukça düştüğüm
gittikçe kaldığım
hep yarım kaldığım.
eksik
ve tadsız..."
çocuk parklarında
durup beklediğin
gün sonraları,
omuzlarına mı çarpıyor
o batan güneş
nedir bu martılardaki
telaş
yine mi gelmiyorsunu
müjdeliyorlar bana ki
hep kekeme yokluğunun
bütün dilleri
dudaklarının çatlağından
sızıp,
dağılıyor en kuytu yerlerine
ıslak bir nefesin
kulağının dibindeki ürpertisi
senide mi deli etti
bu Haziranın
tenine değen nemi.
şimdi sona sayıyoruz.
biz yaşa,
dik başlı giriyoruz.
ahh delim benim
delirdiğim
sersem bir günün
telaşlarındayım
avuç içlerimi bağışlasam
tenimde deprem ki
nikotin sarısı zamanlardayım
öksürüp atmaya çalışsam
mesela seni..
al burdan yak
bir yokluk yayılır
yüreğimin közünde
ılık bir ses
bütün yüzlerden arınıp,
gelip bulacak diye beni.
beklediğim gün.
geçe şimdi...
geçe, bir düş şehri.
akrep yalnızlığı
yelkovan sadakati
bilindik bütün aksesuarlarını
çıkarıp, zamAnın
soyunuyoruz koynumuzda
kimsessizliğimizin...
(...)