bir bakışınla başlıyor içimdeki kıyamet
kalbim, senin adını her attığında
göğsümde yankılanan bir dağ ezgisine dönüşüyor
yaşamak, senin gülüşünle uyanıyor her sabah
bir gülüşün
bin yıllık karanlığa yakılmış bir kandil gibi
dünyayı unutturuyor bana,
ve zaman, sadece senin yanında
bir nehre benziyor
akıntısı bile huzur


ellerin, ellerime değince
bütün yaralar susuyor
bütün susuşlar şefkat buluyor
bir mucize gibi
sen varsın diye iyileşiyor geceler
gece, senin kokunla doluyor
bir lavanta uykusu gibi
usulca örtüyor beni karanlık
sana yazdığım her kelime
bir dua gibi
bir umut gibi
bir seni seviyorum
göğe bırakılmış, rüzgârın alnına kondurulmuş sessizce
harfler yan yana geldiğinde
bir ömrü anlatıyor sadece seninle mümkün olan


bazen sadece sesin
bir şarkının bütün notalarını anlamlı kılıyor
bazen susuşun bile
dünya kadar gürültü taşıyor içinde
sanki bir şiir, sadece gözlerinden düşen bir bakışla yazılıyor
ve ben her dizede daha çok sana benziyorum
aşık olmak kolaydı belki
ama sana olmak
bu, başka bir cesaretin adı
bir ömrü gözlerinden okuyup
orada kalmaya yemin etmek gibi
her ayrılığa seni saklayarak dayanmak gibi
yani: her acıyı senin hatırına sevmek


seninle tamamlanıyor yarım kalan her şey
ve ben
senin sevdanla yeniden yazıyorum kendimi
bir ömrün en güzel cümlesine
bir tek senin dudaklarında anlam bulan o kelimeye

dokunuşun
tenime düşen ilk ateş gibi
bir yaz gecesi fısıltısı
içime işliyor
ve ben senin ellerinde
zamanın unuttuğu bir hikâyeye dönüşüyorum
her temasın
bir şiiri yeniden yazıyor bedenimde

gözlerin,
karanlıkta yolunu kaybetmiş bir yıldız gibi
beni buldukça parlıyor içimde
ve ben
o bakışta bir yangına dönüşüyorum
sanki bütün dünya susuyor da
bir tek senin nefesin kalıyor kulağımda

seninle olmak
yalnızca yan yana durmak değil
aynı ateşte yanmak
aynı düşe aynı anda uzanmak
aynı an’da, iki yürekle çırpınmak
birbirine karışan zamanlar gibiyiz
nerede sen başlıyorsun
nerede ben bitiyorum… bilmiyorum

bir dokunuşun
bir fısıltın
bir geceye mühür gibi işleniyor
ve ben senin teninde
bir gül gibi ürperiyorum
bütün sınırlarımı unutarak
kendimi sana teslim ediyorum

çünkü tutku…
yalnızca arzuyla değil
ruhla yoğrulur seninle
ben seni sadece istemiyorum
seni hissediyorum
iliklerime kadar,
adını ezberlemiş bir duanın içinde

seninle olmak
bir ömür değil,
bir sonsuzluk meselesi artık
bir zamana sığmayan bakışta
yüzyıllar kadar kalan o sessizlikteyim
biz, sadece bir hikâye değiliz
bir çağrının yankısıyız
ruhların birbirini çağırdığı ilk andan beri

ben seni sevdikçe
zaman çözülüyor ellerimde
takvimler eriyor
geceler tek bir geceye dönüyor
senin yanı başında başlayan ve hiç bitmeyen

ölüm bile ürkek olur bu sevdaya
çünkü biz
aynı göğün iki yakasıyız
ne kadar uzak görünsek de
bir yıldızın kalbinde birleşiyoruz gizlice

ben seninle
bir sonsuzluğa yürümek istiyorum
adımlarımızı ölümlerin önüne koyarak
göğe ismimizi kazımak
ve yıldızlar söndüğünde bile
birbirimizin gözlerinde yanmaya devam etmek

bir ömrü değil,
bin ömrü seninle yaşamak istiyorum
her doğuşta seni yeniden bulmak
her vedada sana yeniden tutunmak
ve her defasında,
ilk kezmiş gibi aşık olmak sana
çünkü sonsuzluk,
bir kalpte yer bulursa ancak gerçektir
ve senin kalbin
benim ebediyetimdir