0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
179
Okunma
gökyüzü her günkü hükmünde parlıyor
hasret çekenler uçak yolcuları olsa gerek
bayramdır kavuşmaya gider
bitmez ki bu yolculuklar
varılacaktır elbet bir yerlere
tebessüm kondurmaktır uluorta sevince
koklamaktır doğayı, bitkiyi aramaktır peşinden
çıkmaktır yokuşları, yorgunlukları
çılgın adam benzini sıyırmış soyut resim kıvamında çalıyor çalgısını
çalmaktır türküyü Anadolu’nun bağrında
yoğurmaktır haleli macerasını ayın
tutkalı dökülmüş bırakılmayan atlaslardan yayılmaktır
ve hiç bilenmeyecek bıçaklara mısralar sıralamaktır
şakaklardan taramaktır teri
denize girenden boğucu çığlıklar feveran edecek
koşmak için bağıracak yeniyetme bir genç
cankurtaran! imdat! neredesin? cankurtaran!
hırpani bir heyecanla savrulmaktır
arada katatoni yüz gösterecek
tabii buz tutacaktır simayı
hiç bitmeyecek bakımsız anlar birikecek
donakalmaktır boş silüetle
boşvermişliğe aldırmayarak kusacaktır öfkesini ifrit
siyahiler deli, beyazlar psikoz dedi
oysa senin peşine düşmediğin düzinece lafla
vesvese birikir ölüme
yalnız ölüme dilenmektir belki
dindar için ölüm bir bakıma dilenmekti
korkmaz, azıcık inancına sığınır
ölüm onda kurtuluş gibi derler
fakat ateist öyle mi?
o gün gibi ölmek bile istemez
Allah’a bile başkaldıran bir züppedir o
doğmak bile istemez
yaratanı düşüncesinde mahvetmek ister
ateistir çünkü o
inancın hasmıdır
ey dostlar;
kalplerinizi dindarlara ayırın
sevginizi inanca ayırın
günahtan uzağa vurup duru olmaktır
pak olmaktır dünyadaki heyecan
ölüm vardır, kızmak olmasın ey dostlar
kin yalnız şeytanadır
insana gücenmek olmasın
ey dostlar sevaplar bizi kuşatmalı
iyilik olmalı ve kötülük def edilmeli
değersiz hayat imtihanında
bir kapıdan girip diğerinden çıkarken
tebessüm kondurmalı sadece yüze
ey dostlar;
mahşer vardır ötede.
5.0
100% (1)