0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
38
Okunma
sakin allıklar nezdinde gün vurdu yüreğimize
ciğer paremiz susadı temiz utangaçlıklar içinde
peşine vurulduğumuz heyecan taktı ipeğini salkım atlarla koşarken
cihan da doluşturdu motifini sırdan, palyatif sarkaçlar taşırken
ki gitmeler gelmeler bir oldu bir doğdu
son akışıdır mahşere yolcuların
baharın nefes bayramıdır yanan içimize konmuş ab-ı hayat akışların taçları sinemize
seven diller yakarmış uluorta çınarlardan kaykılmışların serencamı yitikleşirken
nice periler adlar parlatmış,
hüznümüz çeper çeper irkilmiş
çene çalıyor, ıslıklar kaçıyor birileri ötede
mutlu sayıklamalar almış pür dikkat götürüyor işvesini
yine bir bulantı bir kapris bir irkilme kopuyor
coşkun ahenk sedeflerle hodbin elzemler giyer
mutlak yeşil sarı ve kırmızı çiçekler sarar etrafımızı
bahar olur memleketimiz
yurdumuz, vatanımız parlar
rengimiz, sesimiz, her şeyimiz nakış nakış çalar
bir vakitler geçer ansızın
saat başı çaylar içilir
işte beklemekten otururum surların en işlek yüzünde
kurulurum Ulu Cami’nin heybetine
bakışırım Diyarbekirle
öyle manalı öyle arzulu, şevkat ve hasretle
tanışıp tutunurum sevgisine
öperim elini en titrek sesimle
mısralar veririm böylece
ona selamlar iletirim
özlem vardır ki bilen Diyarbekirle