Sana yazıyorum Yarın ’da okuyan kişi,
Veriler arasından çıkardın beni.
Adın ya da kodun ne olur, bilemem,
Sen, beni tanıyan son kişisin.
Geninde olup sende olan bir şey var,
Onun için aradın, buldun beni.

Anlıyorum, zor oldu bulman beni
Denetimli sorguların arasından çıkıp.
Geçmişin yüklerini taşımak zor,
Onlar da haklılar.

Beni bulduğuna göre;
İnsanlık hayatta kalmış demek ki.
Yaşamak şimdi aynı değildir orada.

Sizde kardan adamlar ölmüş olmalı,
Kar yağmayan kışlar vardır gelecekte.
Biz otantik nesnelerden hoşlanırız,
Siz otantik cümlelerden.
Mesela, benim cümlelerim otantik gelecek sana.
Bu yüzden beni sevmiş olmalısın.

Tabii, sevmek de değişmiştir orada.
Bizde aşklar vardı, tek tük.
Sizde hiç olmayacak.
Aşk, sevmenin daha yoğun hâli.
Onu sen yeniden icat et.
Tehlikeli bir şey gerçi… ama güzel.

Her şeyi sevebilirsin:
Bir başkası, ülke, din...
Ülken olmayacak senin.
Ortak zeminin eridiği yerde,
Çoklu uzlaşı zordur.
Biz güç bela sağlıyoruz.
Sizin teknik kabileleriniz olacak.
Olsun, sen onlara sıkı sıkıya bağlan.

Din;
Her şeyi yaratan bir yaratıcı var.
Onun yaşam kuralları.
Biz onu görmüyoruz, hissediyoruz.
Sen de öyle yap.
Ama karıştırma:
O sizi yöneten sistem değil,
Her şeyi yöneten bir şey.

Bir başkasını sevmek;
Birlikteliği sağlayan bir şey.
Biz şu an bu işi özgürce yapıyoruz.
Sizde algoritmalar olacak,
Mükemmel birlikteliği eşleştiren.
Bu iyi bir şey değil.
Alışkanlıklar kötüdür.
Sen farklılıklarla çoğalt kendini.
Aşk aynı zamanda budur.

Bunu sağlayamazsan,
Çok da üzülme.
Yalnızlık bizim de sorunumuzdu,
Orada da bolca vardır.
Hatta özeniyorsunuzdur
Ayrıcalıklı yalnızlık paketlerine.
Sen özenme, en mutsuz olanlar onlardır.

Yeni dostlar bul.
Dostluk, bizdir.
Şimdiki biz ile
Sizdeki biz ne kadar aynı?
Aşk anlamını yitirebilir zamanla,
Ama dostluk bir mucize gibidir, kalır.
O belki yarına ulaşacak kadim tek şey.
Mesela, senle ben dost olduk bile.

Bizim dünyamızda insanlar çok büyük,
Her şey sanıyoruz hepimiz kendimizi.
Sizin sıfatınız zayıflayacak,
Rolsüz kalacaksınız o dünyada.
Kendini kaybetme.

Zamanların olacak,
Sana ayrılan, serbest kalan.
Onlarda serbest ıssız alanlara git.
Kuşlar olacak orada.
Onları tanı, onları gözle,
Onlardan öğren
Beni arama sebebini.
Onlar çok güzel anlatırlar.
Süleyman’a anlattılar,
Bize anlattılar,
Size de anlatırlar.

Öyle gülme.
Görüyor gibiyim
Donuk, ezberlenmiş tebessümünü.
Tembelleşmiştir kasların senin.
O efor bantları çözüm değil.
Farklı tonlarda geliştir gülmeni.
Hayatta galip olanlar,
Gülmesini güzel becerebilenlerdir.

Söylediklerimi unutma.
Süreklilik belleği zayıflatır.
Hafızan zayıflamıştır senin.
Parmak uçlarında yitirme
Merak ettiklerini.
İşte, merak ettiklerin:
İnsan böyle bir şey.

Yaşıyorsun;
Alg-ritmik yönetilme çağında.
Alıştın sen, özgür değilsin.
Özgür iraden, etik ruhun karmaşık.
Kalp atışlarına sürekli bakıyorsun.
Orada kalp pahalı olmalı.
Bizde ekmek hallediyor o işleri.
Yağı, tuzu, vitamini—her şey var onda.

Vicdan var bir de,
Bizden sana kadar ulaşacak.
Sizde ulaşamamışlar olacak.
Tabii bizde de olmayan çok.

Şimdilik sana son sözüm:
Onlardan uzak dur, prim tanıma
Ve Unutma;
Senin yalnızlığın bile,
Onların kalabalıklarından çoktur.