3
Yorum
50
Beğeni
0,0
Puan
307
Okunma
sokakta her gün aynı saatte belirirdi güneş gibi
ayak sesleriyle taşların sert çığlıklarını duyardık
çehresi saat kulesi gibiydi
zamana bakılır ama sesi duyulmazdı
yaşlı adam nadir konuşurdu
gözlerini kırparak selam alırdı
başını dikten hafif geride tutar
sağa sola pek meyil vermezdi
çocuk kaçıran bir umacıydı
boynu burnundan iple asılmış gibiydi
mahalle de sevmezlerdi onu
mağrur olanı kimse sevmez
ayak üstü sohbetler çoktur
sohbetlerin tamamında sessizler konudur
insan bazen kendi sessizliğinin gölgesinden korkar
ve o gölge herkese ürkütücü gelir
Bir gün hikayesini dinledim kendinden
beyin sıvısı kaçağı varmış,
burnundan şıp şıp damlıyormuş ..
Ancak başını geride tutarsa damlamıyormuş