2
Yorum
13
Beğeni
4,8
Puan
242
Okunma
Sen şimdi bana ramak kala
Sana çeyrek kala
Kuşların tüyleri dökülecek mi diye düşünmeden
Öylece bırakıp gidiyorsun ya beni
Gökyüzü cam gibi çatlayacak nefesinle
Denizler mürekkep rengine dönüp
Bütün balıklar susacak sessizliğine
Aynalar yüzlerini buruşturup
Artık beni göstermeyecek yokluğuna
Zaman bir saat kulesinin tepesinde durup
Bütün saniyeler de intihar edecek mi sensizlikle
Rüzgar da bütün şarkılarını unutup
Sadece adını fısıldayacak mı çaresizce
Sen şimdi
Gülleri kan rengine döndürüp
Bütün dikenleri kalbime batırarak
Gidiyorsun ya benden
Ay tutulacak
Bütün gölgeler üzerime çökecek senin karanlığınla
Bütün şehirler haritalardan silinip
Sadece senin bıraktığın boşluk kalacak geriye
Ve ben, bir mum alevi gibi
Titreye titreye
Senin son bakışının soğukluğuyla
Söneceğim öylece
Peki ya içimde büyüttüğüm o umut filizleri
Senin gidişinle hepsi birden kuruyup toz mu olacak
Ya sana sakladığım has kelimelerim
Boğazımda düğümlenip birer sessiz çığlık mı olacak
Senli hayallerin gökyüzü
Birer kara bulut olup üzerime mi yağacak
Ya kalbimin en derin köşesinde sakladığım
Aşkın en saf hali
Şimdi o da seninle birlikte çekip gidecek mi bilinmezliğe
Sen şimdi sensiz geçecek her yeni günün sabahını
Bana bırakıp gidiyorsun ya hani
Güneşi bile yabancı gibi selamlayacağım artık
Dinlediğim bütün şarkılar
Hepsi birer yaralı kuş gibi çırpınacak içimde
Baktığım her yıldız
Sönük anı gibi parlayacak uzaktan bana
Ve ben sensiz yürüdüğüm bu sokaklarda
Sonsuz bir kayboluşa sürükleneceğim
Şimdi sen sana an
Bana hiç kala gidiyorsun ya bensizliğe
Gitmenin bile sana yakıştığı
O acımasız zarafeti
Öylece üzerime giyinip
Gömecek miyim seni sensizliğin harabesinde
Kirpik uçlarımdan sızan zehirli bir kaç damlanın esaretine
Örtecek miyim gözlerimi
_beyhude
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)