2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
184
Okunma

İNSAN KENDİ CENAZESİNİ TAŞIRMI HİÇ .?
Hayat bazen çok acımasız bir dünya sunar bana ...
Toz pembe bir gökküşağı renginde ,
Bitkisel hayatların gömüldüğü hiçlikler mezarlığı gibiyim,
ama gözümün feri âmâlaşmıştır bir kere..
İnsan kendi cenazesini taşırmı hiç.?
Farkında olmadan taşıyor işte.!
Neresine dokunsam,
irinsi bir zehir uyuşturur beynimin kılcal damarlarını...
Sanki dünya durmuş artık,
hiç istemediğim bir şekilde beni çarkının arasına almış sıkar sıkar,
Öyle bir sıkar/ki nefessiz kaldığımı zannederim..!
Ölçüsüzce pervasızca, kaçmak isterim o an.
Nereye nasıl olduğu önemli değil aslında sadece,
kendimden kaçmak isterim.
Tüm sevenlerimin cesetlerini sırtıma sarar,
öyle çıkarım bu yolculuğa.
Önüme iki yol çıkarır yaradan,
Birisi sevdiğimin kolları, arasındaki maviliğe.
Diğeri cehennemin dibine kadar inen bir çıkmaz .!
Hayat bazen çok acımasız bir dünya sunar bana ...
Toz pembe bir gökküşağı renginde ,
bitkisel hayatların gömüldüğü hiçlikler mezarlığı gibi...
Bazende diz çöktürür ve susturur acılarımı,
yükler sırıtma bir semer misali durur.
Toz pembe hayallere giden bu yollar bitmiştir artık.
Bu mezarlıkta kaybolur ruhumun sol tarafı.
Gökte bir gökkuşağı nafile oyunlar.
Hayat acımasız bir sonsuz oyun.
Bitkisel hayatların gölgesinde gömülür sessizce.
Gözlerim kançanağı artık dönmez hiçbir yöne.
Kalbimi açtım bir kefene sızar.
Acıyı yorgan yaptım üzerime uzanır.
Kendi cenazemi taşıyorum yalnız yapa yalnız .!
Bir adım kalmamış umutlarım kaygısız.
Gölgelerden doğar ışığın izleri.
Ama ben görmedim hayallerimin gerçekleştişğini.
Kırık aynalarda yitirdim özümü.
Kendi kavgamda olur kaderimin izleri.
Emel Abokan
02/05/2025
23/47
5.0
100% (3)