7
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
255
Okunma
Halik’i ararsan mahlûkuna bak
Can içinde olur canan diyorlar
Gittiğin yer körse, muma gerek yok
Huyla gider Hayy’dan gelen diyorlar
Tartıya vurulmaz bendeki hasar
Ölümün elinden korumaz hisar
Muhannet, bırakmaz ardında eser
Mert ölürse kalır ad, san diyorlar
Geceler gündüze tanık olurmuş
Birlik varsa orda dirlik olurmuş
Büyük başın derdi büyük olurmuş
Kalkmaz dağ başından duman diyorlar
İlahi emirken kısassa kısas
Kamil insanlara yakışmaz kumpas
Duvarı nem yıkar, demiri de pas
İnsanlar çürürmüş gamdan diyorlar
Yaparken işini yapsa da yalpa
Vurulmaz kimsenin sırtına sopa
Gerdanı kırarak oynayan sıpa
Çıkarır eşeği baştan diyorlar
Gününü gün etsen pavyonda, barda
Havyarın yanında yesen lakerda
Karun kadar malın olsa ne fayda
Akıbet Hakk ile yeksan diyorlar
Güzel huydur insanlığın temeli
Muhabbet olmalı kulun emeli
Rehber bilir isen güzel ameli
Rahman’a götürür Furkan diyorlar
Ayrılmadan erenlerin dizinden
Götür canı ariflerin izinden
Hayvan yularından, insan sözünden
Birdir ikrar ile iman diyorlar
Dostumuzdur azı çoğa sayanlar
Bizden değil aşka sınır koyanlar
Dikkat eylemeli nefse uyanlar
Gafili aldatır şeytan diyorlar
Umutlara bayrak açanlar bilir
Muhabbet deminden içenler bilir
Gönül kapısından geçenler bilir
Olmaz her kapıda Selman diyorlar
Garipler çekemez sevda yükünü
Çözmekte zorlanır gam yumağını
Yiğide vermeli sözün hakkını
Boş torbaya gelmez kolan diyorlar
Fırsat ele geçse üzmeli onu
Görüldüğü yerde ezmeli onu
Aklın kirişine yazmalı onu
Dost olamaz eski düşman diyorlar
Hak aşığı olur düşle badeli
Olamaz onların gözü perdeli
Bildiğini yapar devletli, deli
Cahiller dinlemez ferman diyorlar
Gönül dostlarına uzaktan bakma
Seni üzenleri kafana takma
Hak etmeyen için kendini yakma
Gemiyi kurtaran kaptan diyorlar
Elif’e özenen olamaz yamuk
Dış etkenden korur gövdeyi kabuk
El atına binen inerken çabuk
Tez eskir iğreti kaftan diyorlar
Geçirmez kötülük insan zihinden
Uzak durulmalı hin oğlu hinden
Gıybet çıkarırken insanı dinden
Tatlı söz yılanı inden diyorlar
Güzel huyla olur özde mahirlik
Yakışmaz kimseye asla muhbirlik
Görmek istiyorsan varlıkta dirlik
Eşek gibi çalış kazan diyorlar
Hak indinde birdir körü, topalı
Yapana ceza var kural ihlali
Cimriyle cömerdin aynıdır salı
Bulunursa hoştur meyan diyorlar
Okunu atınca yayını asma
Başın dara düşse feryadı basma
Sabreyle felekten umudu kesme
Devir biter, döner devran diyorlar
El olma ellere, aranan el ol
Yürekten sevene gönüllü kul ol
Çevreye yararlı işle meşgul ol
Budur akil için mizan diyorlar
Etmeli gözlerden gamı tahliye
Edenler kârdadır aklı terbiye
Sevinme ha sakın dostum çok diye
Bin dosttan çoktur bir düşman diyorlar
Akmasın boşuna nafile yaşın
Ameline bağlı dünyalık işin
Bir söz söylemeden kırk kere düşün
Sözünden bilinir irfan diyorlar
Yeri olmaz soframızda suşinin
Yanında durulmaz yüzü ekşinin
Kılavuzu karga olan kişinin
Çıkmaz asla burnu boktan diyorlar
Âdemle atılmış aşkın temeli
Nefsine yenilen gezer sükseli
Yabana atma ha darbımeseli
Verilmez yoz mala saman diyorlar
Yakınla bir tutar gönül uzağı
İlmi rehber bilen bozar tuzağı
Ortaklık nahırdan yeğdir buzağı
Belli olsun alan satan diyorlar
Edepten yoksundur sonradan görmüş
Pırlanta yerine konamaz gümüş
Yüce dağ başını andırır imiş
Yiğidin başında boran diyorlar
Almamışsa insan kulluktan hisse
Makbul yapmaz onu takım elbise
İman ehli olan her kim var ise
Paris’ten güzeldir vatan diyorlar
Cilve, kur yakışır naz erbabına
Yangın kâr eylemez köz erbabına
Kucağında sazla söz erbabına
İşte saz, işte söz, meydan diyorlar
Kaybeder çeviren yönü dünyaya
Adamaz akiller canı dünyaya
Bel bağlanmaz asla fani dünyaya
Önü yalan, sonu yalan diyorlar
Bizden değil aşka memur olmayan
Aşkı taşıyamaz, cesur olmayan
Enel hak yolunda Mansur olmayan
Geçirsin boynuna urgan diyorlar
Rahmete dönerek yağmak kolaymış
Ak gönlü karaya boğmak kolaymış
Ağacı yaş iken eğmek kolaymış
Küçükten yetişir sübyan diyorlar
Olamaz her insan, insanı kâmil
Önlem almayanlar olacak sefil
Düşmanım yok diye avlanma gafil
Doğurur düşmanı anan diyorlar
Kurtuluşun olmaz alın yazından
Sevmeyen anlamaz gönül sızından
Tanımak zor iken dostu sözünden
Gözünden bellidir düşman diyorlar
Kazanır hayatı düşü bilenler
Yıkılmaz altıyı, beşi bilenler
Dost başa bakarken işi bilenler
Ayağa bakarmış düşman diyorlar
Yaratandan almış kanunu doğa
Göbekten bağlıyken akşam sabaha
Kavuşmazken asla bir dağ bir dağa
İnsana kavuşur insan diyorlar
Güç alıp damarda dolaşan kandan
Verilemez vatan kopsa da tufan
Bey deyip ederler insanı candan
Cömert der ederler maldan diyorlar
Güvenme sözüne atsa da nutuk
Sözünün sahibi değildir lavuk
Kümesteyse şayet bugünkü tavuk
İyidir yarın ki kazdan diyorlar
Serapla beslenir çölde nilüfer
Tanımaz kimyası konsa bariyer
Akılsız olanlar malı satar yer
Katar yer akıllı olan diyorlar
Candan davranana, can veren canım
Karşılıksız aşka şefkattir tanım
Anası ölene denilir hanım
Bey olur babası ölen diyorlar
Ne sırlar saklıdır söze rağbette
Huzuru yakalar canlar sohbette
Görmesen de mektep yüzü hayatta
İdare etmeyi öğren diyorlar
Yalancı dünyada meşke doyanlar
Anı kulluk için fırsat sayanlar
Elbiseyi kefen diye giyenler
Allah’a borcumuz bir can diyorlar
Özü bilinmeyen her şey manidar
Eşkıya dünyaya olmaz hükümdar
Akıllı, gelinlik bulana kadar
Everirmiş deli oğlan diyorlar
Olmaz yan sanayi ürün canlıda
Aynıdır dokunuş hüzün canlıda
Değişmeyen gerçek bütün canlıda
Analar yavruya kalkan diyorlar
Üzüldüğün şeye aslında sevin
İlelebet sürmez dönemi devin
Gün gelip ölürse kedisi evin
Meydana konacak sıçan diyorlar
İlmi gelişmede bitmez aşama
Ayrı bir haz verir sevmek yaşama
Kuşla kuş avlamak âdettir amma
Avlanmaz araçla tavşan diyorlar
Abalı çobandır nahırı güden
Düşersen çok olur fikir yürüten
Topal eşek ise katarı yeden
Yarı yolda kalır kervan diyorlar
Mutlu eyleyemez canı el kiri
Neşe kaynağıdır güldüren espri
Pırlantaya benzer onun her biri
Kârdadır nasihat tutan diyorlar
Talibi olurum dost edinenin
Ceremesi olmaz düze inenin
Kılıç kuşananın, atlar binenin
Su aktığı yere revan diyorlar
Aşktan habersizse tam müptezel o
Kalpte taht kurarsa cana özel o
Gönül kimi sever ise güzel o
Gencelir güzelle yatan diyorlar
Derdi dünya olanlarda hep sorun
Yalancı dünyadan olan yok memnun
Leyla’dan Mevla’ya çıkarken Mecnun
Belasını bulur azan diyorlar
Geçilmez yüzmeden aşkın deryası
Gerçek olmaz gariplerin rüyası
Değişmez zamanla işin kimyası
Od olmadan yanmaz odun diyorlar
Yaşamak imkânsız taraf olmadan
Yükselemez insan hedef olmadan
Benlik âlemine vakıf olmadan
Bilinmez Hazreti Yezdan diyorlar
Kullar işkenceye olursa maşa
Ezelden ebede sürer karmaşa
Ayak başa bağlı, başlar da başa
Lazımdır sürüye çoban diyorlar
Aklı kullananı etmem endişe
Tatlı olmayan tok, gelse beleşe
Unutmamak lazım acele işe
Karışır her zaman şeytan diyorlar
Davranamaz asla onlar imalı
Gözlerdir kanımca aşkın hamalı
Dünyada kalırmış dünyanın malı
Dona kalır, sona kalan diyorlar
Murada eren az, hayaller kurup
Varılmaz menzile yalan uydurup
Doğru konuşalım eğri oturup
Aşar vermez yanan harman diyorlar
Düşününce sürer işkence serde
Oyun bittiğinde kapanır perde
Ellik eksik olmaz el olan yerde
Batman döğer ağır duran diyorlar
Hikmetli sözleri diyenler veli
Dünyaya postayı koyanlar deli
Eli dar olanın kısadır dili
Bulunmaz her ata meydan diyorlar
Ayakta tutsa da aşk kâinatı
Ebediyen sürmez han saltanatı
Canı yanan eşek geçermiş atı
Ettiğini bulur insan diyorlar
Bulanık sularda inmem derine
Söz olmaz hakiki söz üzerine
Bizim mahallede Çingen yerine
Oklavayı hacet sayan diyorlar
Aklı engel olur hayaller kursa
Rahat bırakmazlar çile doldursa
Davul patlar fakir halaya dursa
Okunmaz sağıra ezan diyorlar
Öyle kolay kolay değişmez töre
İnsanın nasibi kalbine göre
Garibi misafir edecek yere
Ya bitli han, ya da külhan diyorlar
Sevgi ile nefret, sıkı arkadaş
Onlar canımızla hep sarmaş dolaş
Fazla aş, ya karın ağrıtır ya baş
Her gönülde var bir aslan diyorlar
Kalınca gerçekle karşı karşıya
Hamilik yapmalı erkek, dişiye
İçten pazarlıklı olan kişiye
Yere bakan, yürek yakan diyorlar
Başına taç eyle kaşı kemanı
Çıkarma aklından ahdi amanı
Saklarsan samanı, gelir zamanı
Damlalardan olur umman diyorlar
Garibanın sözü kendine geçmiş
Dağdaki eşkıya kanundan kaçmış
Gel demek kolay da, git demek güçmüş
Kaybeder nefsine uyan diyorlar
Olunca sevenler gönül esiri
Olmaktan evladır koltuk veziri
Yakışmaz insana davranmak cimri
Barınmaz bencilde iman diyorlar
Muhabbet görmeli gözü eladan
Uzak kalınmalı yedi beladan
Umut kesmemeli Yüce Mevla’dan
Eder kullarına ihsan diyorlar
Hakkın kulu değil defter dürenler
Âşıktır maşuka göğüs gerenler
İnsanlara sabrı salık verenler
Neler doğar gün doğmadan diyorlar
Cananı can diye sevmeli kişi
Candan selam mutlu eder dervişi
Tecrübeyle sabit, bozar her işi
Yangına körükle varan diyorlar
Ağacın yelleri dal ile olur
Bülbülün sevinci gül ile olur
Harman yelle, düğün el ile olur
Darı biçmez arpa eken diyorlar
İnsanın değeri olamaz ucuz
Kötü iş yapınca kızarmalı yüz
Dostun ikramıdır dosta acı söz
Bok getirir çokça gezen diyorlar
Arifler âlemin seyrine dalar
Parayı verenler düdüğü çalar
Horoz ölür gözü çöplükte kalır
Övünsün deveyi yeden diyorlar
Nasip için doğru yoldan sapana
Ayağına gelen rızkı tepene
Irmak kenarına çeşme yapana
İt sürü de para kazan diyorlar
Pimini çekmeden patlamaz bomba
Gezip görülmeli hısım, akraba
Bağı bağışlar da evlada baba
Salkım üzüm vermez oğlan diyorlar
Sıkıntıda olan, düşler ferahı
Dost eden kazanır veliyullahı
Yoklamaya görsün mazlumun ahı
İndirir şahları tahttan diyorlar
Hayalde arama düşün hakkını
Vermeli gözlerin beşin hakkını
Vermek istiyorsan işin hakkını
Eve avrat, bağa bağban diyorlar
Gerçek sevgi gözden kalbe akışır
Kalpten sevmeyenler boş boş bakışır
İki çıplak bir hamama yakışır
Güzel söyleyene ozan diyorlar
Olmalı imanda saflık, halislik
Yakışmaz inanan kula harislik
Bulaşır insana pislikten pislik
Bu yüzden çalıyı dolan diyorlar
Asfaltta yetişir gazoz ağacı
Bilinsin gerçekler her zaman acı
Elden bacı olmaz, kâfirden hacı
Evecene alay bozan diyorlar
Korkaklar kelleyi koltuğa almaz
Sıfat kocalır da gönül kocalmaz
Bilenler söylemez, söyleyen bilmez
Hakkın sırrı olmaz beyan diyorlar
Mümin seccadeyi suya salarmış
Gurbette olanın gözü dolarmış
El atına binen yaya kalırmış
Öğün olmaz elden gelen diyorlar
Fiyatı belirler arz ile talep
Kullanamaz aklı yüklü her merkep
Zararla oturur, ziyandadır hep
Öfkeyle yerinden kalkan diyorlar
Hak eden olursa yapmalı jesti
Arayıp sormalı eşi ve dostu
Kasap yere vurur sevdiği postu
Parmak yalar baldan tutan diyorlar
Almalı nasibi yara neşterden
Kötülük beklenmez hayvan severden
Tavuk esirgenmez kaz gelen yerden
Zordur, her oyunu bozan diyorlar
Umutsuz vakadan çekmeli fişi
Sözünde durana derler er kişi
Kişi bedeniyle tutmalı işi
Yüğrük at artırır yemin diyorlar
Sert vurma yürürken sakın ökçeni
Ayırma kendinden konan göçeni
Denk getirmek istiyorsan bütçeni
Uysun ayağına yorgan diyorlar
Eninde sonunda bitecek süreç
Teslim edilecek emanet er geç
Komşunun külüne olurmuş muhtaç
İşini yarına koyan diyorlar
Sağır gibi davran her şeyi duy da
Örnek al kendine Yunus’u huyda
Değneksiz gezilmez köpeksiz köyde
Bulunmaz açlarda iman diyorlar
Anlatsan cahile söz fayda etmez
Karanlık geceye göz fayda etmez
Lezzetsiz çorbaya tuz fayda etmez
Geç kaynarmış ağır kazan diyorlar
Kadri bilinmeli unun, eleğin
Farkında olmalı yensiz gömleğin
Laklak ile geçer ömrü leyleğin
Ağlayana olur gözden diyorlar
Çalmasın zamanı cep telefonu
Gülmektir en büyük mutluluk fonu
Yürekten ağlamak olursa konu
Anadan başkası yalan diyorlar
Gönülleri yıkan söz unutulmaz
Gidenin ardından matem tutulmaz
Lokma bile çiğnemeden yutulmaz
Akan sular tutmaz yosun diyorlar
Gıybet eyleyenin ayağı kayar
Eceli gelen it camiye siyer
İleri gidemez, yerinde sayar
Akıntıya kürek çeken diyorlar
Olmalı iş gören işinde ehil
Sadece Yaratan önünde eğil
Can malı kazanır, mal canı değil
Pul olmaz düşmeyle altın diyorlar
Bazı kullar var ki paha biçilmez
Bazısının gölgesinden geçilmez
Kenara bakmalı alınınca bez
Anası bilinir kızdan diyorlar
Yapmamalı insan kara mizahı
Gerçek Mümin olmaz sevgi tamahı
Temkinli olmalı, serçenin ahı
İndirir şahini gökten diyorlar
Kadere inanan olmaz isyankâr
Şüpheye düşenler aynaya bakar
Yaprak kımıldamaz esmezse rüzgâr
Dertlerden bitermiş insan diyorlar
Asalet genlerle eder intikal
Sözü geçenlere denir Aksakal
Arslan yuvasına giremez çakal
Oturaktan belli şahan diyorlar
Konuşulmaz ağızdan bal akmadan
Dert onulmaz çaresine bakmadan
Gökyüzü gürlemez şimşek çakmadan
Aş sabahın, iş sabahın diyorlar
Yârdan ayrılanın sızısı dinmez
Yürekten sevilen kapıya konmaz
Taşıma su ile değirmen dönmez
Tamahlık getirir ziyan diyorlar
Salıyı görmeden gelmez çarşamba
Gönül fethedemez her işi zorba
Tekkeyi bekleyen içermiş çorba
Ateş yoksa çıkmaz duman diyorlar
Ödün vermemeli güzel Türkçeden
Beslenmeli görüş arka bahçeden
Bıkanı görmedim kelle paçadan
Bal yiyenler bıkar baldan diyorlar
En çetin sınavla akıl baş gelir
Akiller elinden güzel iş gelir
Uzaktan davulun sesi hoş gelir
Beleş sirke tatlı baldan diyorlar
Hak eden herkese verilir nota
Gönül dostlarına konulmaz kota
Bayır yerde biten bir tutam ota
Deveyi attırır yardan diyorlar
Sevginin hasıdır en büyük servet
Sofrayı görenler edilir davet
Biri yer birisi bakarsa şayet
Kıyamete kopar ondan diyorlar
Gidilmez peşinden çalım satanın
Yanında olmalı hüzün tadanın
Durmadıkça kalbi hasta yatanın
Umut var çıkmayan candan diyorlar
Güven olmaz asla kabadayıya
Sevilene ikram gelmez sayıya
Kız halaya çeker, oğlan dayıya
Ölmüş eşek korkmaz kurttan diyorlar
Cahilden uzak dur, alma kapına
Misafir eyleme gönül yapına
Zarar verir, keskin sirke küpüne
Kendi bulur kendi eden diyorlar
Namazdır bilene dinin direği
Terk etmeli insan neme gereği
Yufka olur emanetin yüreği
Gideni aratır gelen diyorlar
Dost ararsa yeter kullara Allah
Delibal muhtaca etmez eyvallah
Lidyalının aşkı olunca ilah
Varsa pulun, herkes kulun diyorlar
Celil ÇINKIR - DELİBAL
5.0
100% (8)