13
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
921
Okunma
Sorguların yeşermediği topraklarda donar yüzüm
Sürüklenirken nehrin suyu denize
Ben kavuşmalardan bihaberim.
Kavak dallarında kaybolurken güneş
Harlanmayı beklemez közüm
Çözülmez dili isyanların
Hala kilitli kelepçem.
Sorguların yeşermediği topraklarda donar yüzüm
Tarihin hıncı çarpar benzime
Sarıkamış hüzünlü türkü dilimde
İçimi ezer Çanakkale
Kaç kez dua etmeli Kocatepe’de
Şükrü Allah’a yöneltirken her saniye
Kır saçlarıyla Ede balı düşer önüme
Öfkelerim dağlara asılır da
Hala çözülmez buzum.
Sorguların yeşermediği topraklarda donar yüzüm
Büyük mahzenlerinde yıllanır çığlığım
Kovanları barut doldurur
Mayınlar her mevsim döşenir
Göğsümü kemiren kuşkular büyür
Feryadım mısralarda yankılanır da
Hala yıkılmaz duvarlarım.
Sorguların yeşermediği topraklarda donar yüzüm
Bir sus payına hazır fakirliğim
Bu yüzden akrep döşeğine sığar geleceğim
Medet beklerken zeytinsiz dallarda
Sadece seccadelerde huzur bulurum
Rükû Rabb’a eğilim
Secdede gözüm.
Sorguların yeşermediği topraklarda donar yüzüm
Kaybettim yolumu
Yoldaş kaybedenlere mahsus halim
Yalnızım.
Sürgüleri açılmaz özün
Sürgüne uğradım
Sürüldü kolum kanadım.
Sinan YILMAZ