2
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
303
Okunma

uğursuzluk çökmüş memleketimin üstüne,
gökyüzü puslu, hava ise hançer gibi acımasız.
çamurlu yollar külle kaplı,
meydanları, sokakları yaşlı, kimsesiz ve yoksularla dolu.
ağıtlar yankılanmış memleketin dört bir yandan,
barağın dan, bozlağına, hoyratın dan, gazeline,
sessizce boğulmuş bütün anılar.
gece her zaman ki gibi karanlık ve uğursuz,
bir yas gibi çöküyor içime.
sanki bir hiç gibiyim,
artık zaman bile is kokuyor,
günlerse kül rengi dönmüş gri gibi,
susturulmuş o diller öksüz ve yetim,
o dillerde taş kesilmiş kelimeler hala durur.
o günlerden sonra değişmiş her şey,
çocuklar burada hiç gülmemiş,
düşlerde bile ürker olmuşlar,
masallar bile ölü bir şarkıya dönmüş ninniler gibi
ondan analar sessiz, sessiz ağlamış,
analar ondan içine doğru akıtır gözyaşlarını.
analar toprak kadar yorgun ve bitkin,
gökyüzü kadar sessiz ve dilsizdir,
yaslı duvağıyla geceye hüzün karışıyordu
memleketin eşiğine düşen her bir damla helaldi,
o gözyaşlarını, akıtanlara ise haramdı.
fırtına dindi mi bilmem
ama kalmadı derman ne elde nede ayakta.
bir avuç kül kaldı geçmişin aynasında,
ve gökyüzü hala sessiz,
ve toprak hala yaslıdır üstümüzde.
*
Mehmet Demir