Ayrılıktı(r) atadan, anadan... ya da yârdan
Ana yurda özlemdi(r) yabancı bin diyardan
Narına sabır, sükût ya ardan ya şiârdan;
Hârını, avucunda kor ateş tutan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Ruha çile verse de kubbesinde çalan çan
Böyle uygun görmüştü hicret için yol açan
Çekmeyen ne bilecek nasıl dayanır bir can
El, garip muhaciri hep keyif çatan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Davulla karşılanan "Misafir İşçi" iken
Dilde kine dönüştü kalplerinde biriken
Kimisi Türk düşmanı, kiminin dili diken
Yazık ki nankör Batı ne ar, ne "utan!" bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

İnce ayar olsa da her bir ilâhî yasa
Geceler uzun gelir, gündüzler hayli kısa
Bir yaradır kanayan, kapanmayan... hülasa
Azabı köz yaşını aşına katan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Haç gölgesi altında neşe Türk’e yâr olmaz
Hazansız mevsim olur... ezansız diyar olmaz!
Hasret çeken ozanın sazında ayar olmaz
Telindeki hüzünü hicranı tadan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Varsın değişsin bu dem değerler, duygu, lisan
Yurt desin yaban ele çandan haz alan insan
Baharlar Türk’üme kış, en sıcak mevsim hazan
Feleğin sillesini ayaza çatan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Sanmayın kızarıksa gözlerin kusuru var
Altmış yıl, dile kolay; hem hatta küsuru var
Gurbetin sinelerde iflah olmaz uru var
Çöllerin çilesini kumlara batan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Kim engin deniz varken dehlize inmek ister
Kim güneşten iz varken gölgeye sinmek ister
Kim doğduğu toprağa tabutla dönmek ister
Türk, yurdunu "mukaddes", "mübarek vatan" bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Hasret zalim eşkiya; gam hasretin sağ kolu
Mendilim gözyaşıyla, dil ucum âhla dolu
Ay-yıldız kara sevdam, düşlerim Anadolu
Sıladan ayrı kalan ne şafak ne tan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Mecit Aktürk

Fatih Pınarbaşı kardeşimden;

Bizim de alnımıza böyle yazı yazıldı
Akıl, yürek vatan’da gözyaşımız süzüldü
Yaşanmadan bu gençlik, alaman da ezildi
Düğüm düğüm boğazla lokmayı yutan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Nereden bilecektim bu düşecek payıma
Hasretim hasret kaldım Yıldız’ıma Ay’ıma
Benden bir öğüt olsun geri kalan soyuma
Ömrü yaban ellerde hasretle biten bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Nasıl gözümde tüter ilim, obam, bucağım
Doğduğum güzel köyüm evim, barkım, ocağım
Bu gurbet ellerinde, hayalidir sıcağım
Hayalimi, düşümü en iyi vatan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

Vatanımdan uzakta, ağlarım yüzüm gülmez
Müslüman Türk’üm diye atmazsa yürek bilmez
Bayraksız yurt olur mu? Ezansız Vatan olmaz
İman dolu yüreği, Türk diye atan bilir
Gurbetin acısını müebbet yatan bilir

--------------------------------------- Fatih PINARBAŞI

Sonsuz Teşekkürlerimle...