her şeyler yerli yerinde
uyudum uyandım rüyanın eteğini çırptım
yere düştü yıldızlar güneşin boynunda iki başlı cevahir
ay çekilmiş kendi kabuğuna sincaplar fındık tarlasında
dün buradaydı annem saç moleküllerime türkü yakıyordu
bugünse dımdızlak bir bal kabağının ellerinde kurşun kalem
doğaya ait ne varsa kurşuni bir griye boyamakta



her şeyler yerli yerinde
oturdum düşündüm düşüncemin şapkasından tavşan çıkardım
havuç dolu bir bahçenin aksak ayağına filler yuva yapmış
serçeler zilzurna sarhoş köstebeğin gözünü toprak bürümüş
tarlada lahanalar çürümüş babamın sakalıysa sarıya dönmüş
evim yoktu bir baykuşun gözlerine taşındım
gece gündüz bulmaca çözdüm
çözümsüzdü hep girişimlerim



her şeyler yerli yerinde
kendimi yüksek bir kaleden attım uçurumun dibinde tuttum
pırasa yüklü bir kamyonun tekerine takıldı saçlarım sürüklendim
okudum yazdım kimsecikler anlamadı yazdıklarımı
şifresi kırık bir zurnanın fötr şapkasından seslendim dünya’ya
üstüne alınmadı hiç - yer kapı gök duvar denizler sağırdı
bir yanım melek bir yanım şeytandı
anlaşamadılar hiç- dilimde aft
boğazımda hıçkırık oldu
yaşam



her şeyler yerli yerinde
öldüm öleceğim mezarımı kazmışlar
içine çiğ sarımsak soğan koymuşlar tüm ağaçları parçalara bölmüşler
heyecanını yitirmiş bir kurbağanın vırak sesinden sineklere yuva yapmışlar
uzak bir yere taşındım kendimi sarp kayalara vurdum elim yüzüm şişti
kan içinde yılanların topuğunda kaldım örümcekler dilimi emdi
ölüme ramak kaldım abim geldi kurtardı
annem ellerini göndermiş yeşil boyalı
aldım öptüm özlemle -anladım
ana gibi yâr vatan gibi yurt
olmazmış



her şeyler yerli yerinde
sakın ayrılmayın şiirin başından gökten elmayla turp yağacakmış
akıllıların başına elma akılsızların başına turp yağacakmış
bütün kızlar buraya bütün erkekler oraya
el ele tutuşsun herkes halay başına geçsin
ortalık kar kış davul zurna yolda kalmış
gribe yakalanmış kuşlar hastalanmış hava
of!! daraldı nefesim hıçkırık krizim tuttu
herkes kendi yoluna gitsin yoruldum
ilaç saatim geldi gitmeden
bir tas su getirin



bizim evde su yok elim yüzüm kir içinde
haydi ayna tutun yüzüme yeter arkamdan dedikodu yapmayın
aynanın arkası öbür bahçe öbür bahçenin tüm gülleri
kırmızı açar bülbülleri her şafak koro halinde şakır
şışşt... susun! iyi dinleyin dünyanın yorgun adımları
yaklaştıkça öleceksiniz toptan...



"dum dum dum duma duma dum"




..........





ayşe uçar
2302202511:18