0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
77
Okunma

Karadeniz’den İstanbul’a gidenler yaz gelince mayıs aylarında memleketlerine geri dönerler. Kimisi çay toplar, kimisi fındık toplar... Kimisi de yaylalarda, dağlarda ve köylerde gezer durur. Ben de Rizeli bir kızın bu hallerine şahit olduğumdan ona ithafen böyle bir şiiri doğaçlama yazmıştım.
İstanbul’dan gelince yaylada yatıyorsun,
Siyah jipim var diye hep hava atıyorsun...
Meşhur çayluğa çıkıp çekiyorsun pozları,
Köydeki evinizde silmiyorsun tozları...
Ne çabuk değişmişsin, tanıyamadım seni,
Defileden mi aldın giydiğin elbiseni?
Anan yalnız topluyor Çaylıktaki çayları,
Çay parası alınca istiyorsun payları...
Akraba, hısımları ziyaret etmiyorsun,
Fatiha’yı unuttun, mezara gitmiyorsun...
Şımarık ve ukala, çok asabi olmuşsun,
Rejim yapayım diye sararmışsın, solmuşsun...
Keşan’ı, peştamalı moda diye takmışsın,
Örf ve adetlerini ne çabuk bırakmışsın...
İstanbul’a giderken organik çay gibiydin,
Yörenin kültürüyle tutulan ay gibiydin...
Köye geldiğin zaman Rizeliyim diyorsun,
Yöresel yemekleri tesislerde yiyorsun...
Rizeli Halk Şairi
Adem İmdat KESİCİ (ÂŞIK HOCA ADEMÎ)
5.0
100% (1)