21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3155
Okunma

ben hep beklerdim gelmeyişini
düşe kalka
yara bere içinde ...
tozuna kirine inat
kim sarar diye bu yüreği
varmıydı bir yerlerde böyle biri?
çok uzaklardaydı belki
belkide...
yüklenip iç çekişleri
açmalı gönül penceresini
açmalı ki
yürekteki yaralar aklansın
büyü(tül)dük
bazen masalla...
bazen yalanla...
inanırdık
çocuktuk işte...
okyanusss’a sonsuz teşekkürlerimle ve aynı yolda yürüyelim dileklerimle...
Siyahi saçlarınızı ardınıza aldığınız gün
Buluşmamıştı henüz düşlerim, düşlerinizle
Telaşlı bir bekleme merasimi vardı iç sesimde
Kadehlere bulaşan dudak izleriniz
Henüz uçmamıştı gecede...
Çocuktuk işte
Ne bilirdik A Ş K’ı
Öyle söylüyordu babam
Annem de şahidi...
Gün geceye teslimiyetini sunarken
Ben
Odamda kalemler karalardım saman kağıtlara
Karşı pencereden süzerdim silüetinizi
Cama bir ışık vurdu mu, değmeyin keyfime...
Çocuktuk işte
Ne bilirdik aşkı
Öyle söyleniyordu
Öylesine yaşanıyordu o zamanlarda...
Kapı dışarı edilmiş bir yürek sokakta oynaşırken kedilerle
Ayağı takıldı bir gün, düştü aşkının önüne
Dizinde küçük bir yara
Dudaklarında kelimelerin telaşı
Dizine mi ağlasın
Yoksa öpüp koklayan aşkına mı...
...Bir gün gitti, yıllar geçti...
Gün o günde kaldı
Yapraklar defterler arasına saklandı
Beyaz bir mendilde sarıldı
Dizimin acısı
Peki yürek yarası?
Çocuktuk işte
Ne bilirdik A Ş K’ı...
Gökay Birkan SUCAKLI ’ Alen