4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1861
Okunma

.
.
.
hüzünlü bir akşamdan arta kalan
karanlık bir gecenin kuytularında bir yürekte
yalnızlığın ertesinde kaybolan bir sevda
ve, ay ışığından düşen gölgelerin dansında
bir zamanlar yaşanmış bir sevdanın büyüsü
rüzgarın uğultusunda her yere
savrulmuş biçare yapraklar gibi
eski bir şarkının nağmelerinde gönül kırkları
ve güftesinde başka bir alemden hüzün
bir bekleyişi anlatır yaşanılası güzel, oysa
yaşanmadan tükenmiş zamanlara
……. Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir
……. Gönlümün kıyısına vurur.
……. Aşınan kayalar gibi ruhum,
……. Suskun, yorgun, öylece durur.
acı bir tebessüm
öylesine oturmuş ki , biraz mahzun
kurumuş solgun dudaklarda
kavrulmuş dillerde suskun
ağır yanık izleriyle
kanayan ümitler sızlarken yüreklerde
Buğulu gözlerde
hep o sevda yorgunu bakışlar da
silinmiş bir aşk
gölgeler arasında bir sevda
iki sevgiliden arta kalmış
yalnızca yüreklere esen bir şarkı bu
rüzgar alıp götürürken eski zamanlara
kaybolur gölgeleri yürekte
gözlerinde yalnızca iki damla yaş
……. Islak kumlara yazılmış hikayeler,
……. Ummana karışır silinir yavaş yavaş,
……. Her dalga ömrümden bir şeyler koparır.
……. Ağır ağır sönen gönlüm,
……. Sakin koyları özler
……. Son kum tanesi olana kadar
sonra, yalnızlıklara karışır gölgeleri
yağmurlar alır götürürken
o iki damla göz yaşını da
yaşanılası , öylesine güzel
oysa ,hiç yaşanmamış bir sevdaya
deli deli esen bir gönülde
yorgun bir bahardan arta kalan
sonbahar rüzgarlarına …..
Mert YİĞİTCAN
Maltepe / istanbul 15 / 02 / 2008 03:30