İlkokul kızlarının örgülerine bağlılıkları kadar bağlıdır lavantalar topraklarına
Gökler umursamaz yerdeki çiy tanelerini
Onlar kendi ıslaklığını salar çaresiz kayalara
Gökler ki bencil, topyekun düşüncesiz
Toptan delirmiş

İnekleri yeni sağmış annelerin ellerindeki kokuyla çocuklarının başını okşaması kadar
Babaların kızlarının saçını taradığı en unutulmaz çocukluk hatıraları kadar masumdur lavantalar

Ekmeğin sudan bol olduğu kara parçalarında
Evdeki misafire kapı arkasından çekinerek bakan gururlu
Her yara aldıklarında kendi topladıkları pamuklarla tedavi edilen bir çift gözdür lavantalar

Dağlarda mor sümbülleri toplayıp annelerinin saçına takan iki küçük el
Babaları yorulmasın diye odun kesen sarışın çocuklardır lavantalar

Lavantalar ki ziynetlerini göz kırpmadan
ilk tanıdıkları şerefli erkeğe verirler
Evden gidince gökyüzüne bakıp onu düşünürler
Bir fırsat kollarlar annelerine sümbül takmak için
Bir kaçış yolu ararlar ki babaları yorulmasın oralarda bir yerlerde

Gökler umursamaz yerdeki çiy tanelerini
Gökler ki bencil, topyekun düşüncesiz
toptan delirmiş
Lavantalar her kadının koynunda açılan mor yaralardır.